Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TRANSİSTORLU : Turkish Turkish

elektronik lambalar yerine transistorla çalışan (aygıt)

TRANSİT GEÇMEK : Turkish Turkish

ir yerden, dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçmek

TRANSİT GEÇMEK : Turkish Turkish

(mal için) gümrüksüz geçmek

TRANSİT GEÇMEK : Turkish Turkish

sürücü, trafik kurallarına uymamak

TRANSİT, -Tİ : Turkish Turkish

ir yerden, dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçme

TRANSİT, -Tİ : Turkish Turkish

ulusal topraklardan geçiş sırasında, hiç durmadan geçen mallar için gümrüksüz geçme

TRANSİT, -Tİ : Turkish Turkish

ir katarın, bir gardaki art arda gelen yol bölgelerinden durmadan geçmesi

TRANSKRİPSİYON : Turkish Turkish

çevriyazı

TRANSLİTERASYON : Turkish Turkish

yabancı yazıların, okunuşları dikkate alınmadan harf harf aktarılması, harf çevirisi

TRANSPORT : Turkish Turkish

(bir yerden başka bir yere) taşıma, iletme, °nakil

TRANSPORT : Turkish Turkish

taşımacılık, °nakliyat

TRANSPOZİSYON : Turkish Turkish

aktarım

TRAPEZ : Turkish Turkish

uçlarına bir çubuk bağlanmış bulunan iki düşey ipten yapılmış bir jimnastik aracı

TRAPEZ : Turkish Turkish

u araçla gösteri yapan sanatçı

TRAPEZCİ : Turkish Turkish

trapez

TRAVERS : Turkish Turkish

üzerine rayların yerleştirildiği, yere enine konulmuş demir ya da ağaç parçaların her biri

TRAVERTİN : Turkish Turkish

kimi kaynak sularının yığdığı, genellikle kalker tortu

TRAVESTİ : Turkish Turkish

kadın kılığına girmiş erkek

TRAVMA : Turkish Turkish

ir doku ya da organın yapısını ya da biçimini bozan ve dıştan mekanik bir etki sonucu oluşan yerel yara

TRAVMA : Turkish Turkish

canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı

TRAVMATOLOJİ : Turkish Turkish

cerrahinin yara ve bereleri tedavi eden bölümü

TREMOLİT, -Tİ : Turkish Turkish

ıçinde magnezyum, kalsiyum, demir ve alüminyum bulunan, amfibol grubundan doğal silikat

TREN : Turkish Turkish

ir ya da birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi, katar, °şimendifer

TRENÇKOT : Turkish Turkish

ıçi astarlı, su geçirmez pardösü, yağmurluk

TREND : Turkish Turkish

akım4, eğilim