Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TÜMGÜN : Turkish Turkish

yasal olarak kabul edilmiş olan işgünü, tamgün, °fultaym

TÜMKİRPİKLİLER : Turkish Turkish

kirpikli birgözelilerin altsınıfı

TÜMLEÇ : Turkish Turkish

tümleyen şey, °mütemmim

TÜMLEÇ : Turkish Turkish

genellikle eylemin anlamını çeşitli yönlerden tümleyen, herhangi bir ad durumunda bulunan, ilgeç alan ad ya da tamlama, °meful

TÜMLEME : Turkish Turkish

tümlemek eylemi

TÜMLEMEK : Turkish Turkish

tüm durumuna getirmek, tamamlamak, °ikmal etmek

TÜMLENİŞ : Turkish Turkish

tümlenmek eylemi ya da biçimi

TÜMLENME : Turkish Turkish

tümlenmek eylemi

TÜMLENMEK : Turkish Turkish

tüm durumuna gelmek

TÜMLER : Turkish Turkish

tümleyen, °mütemmim

TÜMLER AÇI : Turkish Turkish

ir dar açıyı dik açı değerine çıkaran açı

TÜMLEYİCİ : Turkish Turkish

tümleme niteliği olan

TÜMLEYİCİLİK : Turkish Turkish

tümleyici olma durumu

TÜMLEYİŞ : Turkish Turkish

tümlemek eylemi ya da biçimi

TÜMLÜK : Turkish Turkish

tüm olma durumu; tüm olanın niteliği

TUMMA : Turkish Turkish

tummak eylemi

TUMMAK : Turkish Turkish

suya batmak

TÜMSAYI : Turkish Turkish

ir topluluğu, kuruluşunda oluşturan üye sayısı, °adedi mürettep

TÜMSEK : Turkish Turkish

küçük tepe

TÜMSEK : Turkish Turkish

çıkıntılı yer, kabarıklık, şişkinlik

TÜMSEKLİ : Turkish Turkish

tümseği olan

TÜMSELMEK : Turkish Turkish

tümsek olmak

TUMŞUK, TOMŞUK : Turkish Turkish

papağan, kartal gibi kuşların kemerli gagası

TÜMTANRICI : Turkish Turkish

tümtanrıcılık yanlısı, kamutanrıcı, °panteist

TÜMTANRICILIK : Turkish Turkish

tanrı ile evreni bir kılan, her şeyi tanrı olarak gören öğretilerin genel adı, kamutanrıcılık, °panteizm