Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TUMTURAK : Turkish Turkish

gösteriş, debdebe

TUMTURAK : Turkish Turkish

gerekli olmadığı halde kulağa hoş gelen gösterişli sözcükler kullanma

TUMTURAKLI : Turkish Turkish

(söz ve anlatım için) anlama bir şey katmayan, bir anlam bildirmeyen ama kulağa hoş gelen, gösterişli

TÜMÜLÜS : Turkish Turkish

ir mezarın üzerini örten büyük toprak ya da taş yığını, höyük

TÜMÜR : Turkish Turkish

ağırsakların iç yüzlerinde bulunan soğurucu pürtüklerin adı

TUN : Turkish Turkish

gizli yer, köşe bucak

TÜN : Turkish Turkish

gece

TÜNAYDIN : Turkish Turkish

akşamları söylenen esenleme sözü

TUNÇ : Turkish Turkish

akır, çinko ve kalay alaşamı, °bronz

TUNÇ : Turkish Turkish

tunçtan yapılmaş olan

TUNÇ : Turkish Turkish

koyu kızıl renkte olan

TUNÇ BİLEKLİ : Turkish Turkish

kolu, bileği çok güçlü

TUNÇLAŞMA : Turkish Turkish

tunçlaşmak eylemi

TUNÇLAŞMAK : Turkish Turkish

tunç rengini almak

TUNÇLAŞTIRMA : Turkish Turkish

tunçlaştırmak eylemi

TUNÇLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

ir simgeyi tunçtan yapılmış bir yontuyla canlandırmak

TUNÇLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

tunç rengi kazandırmak

TUNDAN TUNA ATARAK : Turkish Turkish

uzaklara sürüp dolaştırmak

TUNDRA : Turkish Turkish

kutuplara yakın bölgelerin bitki örtüsü ve bu bitkilerle kaplı geniş alan, kutup bozkırı

TÜNEK : Turkish Turkish

kuşların, evcil kanatlıların üzerinde tünedikleri dal ya da sırık

TÜNEKLEME : Turkish Turkish

tüneklemek eylemi

TÜNEKLEMEK : Turkish Turkish

tünemek

TÜNEL : Turkish Turkish

kara taşımacılığı, su ve enerji üretimi gibi alanlarda kullanılan, dar, uzun yapay ya da doğal yeraltı geçiti: "dağların içinde bir tren gidiyor. bak! tam tünele girmek üzere."
s. faik.

TÜNEL : Turkish Turkish

ıki kara kütlesini su altından birbirine bağlayan çelikten boru biçimli geçit

TÜNEL : Turkish Turkish

çevresi kapalı yol