Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TÜRDEŞLEŞME : Turkish Turkish

türdeşleşmek eylemi

TÜRDEŞLEŞMEK : Turkish Turkish

türdeş duruma gelmek

TÜRDEŞLEŞTİRME : Turkish Turkish

türdeşleştirmek eylemi

TÜRDEŞLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

türdeş duruma getirmek

TÜRDEŞLİK : Turkish Turkish

aynı türden olma durumu, hemcinslik

TÜRE : Turkish Turkish

hak ve hukuka uygunluk, °adalet

TÜREDİ : Turkish Turkish

kendisinden umulmayan bir biçimde sivrilmiş ve hakkı olmayan bir duruma gelmiş (kimse)

TÜREDİ : Turkish Turkish

nereden geldiği, nasıl ortaya çıktığı belirsiz, gerçek bir değeri olmayan

TÜREDİLİK : Turkish Turkish

türedi olma durumu

TÜREL : Turkish Turkish

türe ile ilgili olan, °adli

TÜRELLİK : Turkish Turkish

türel olma durumu

TÜREME : Turkish Turkish

türemek eylemi

TÜREME ÜNSÜZ : Turkish Turkish

sözcüğün aslında bulunmayan, önseste ya da içseste beliren ünsüz

TÜREME ÜNLÜ : Turkish Turkish

sözcüğün aslında bulunmayan, içseste ya da önseste beliren ünlü

TÜREMEK : Turkish Turkish

oluşmak, ortaya çıkmak, meydana çıkmak, parçalanıp çoğalmak

TÜREMEK : Turkish Turkish

(bir kökten) çıkmak

TÜREMİŞ : Turkish Turkish

oluşmuş, ortaya çıkmış, meydana gelmiş

TÜREMİŞ AD : Turkish Turkish

yapım ekiyle kurulmuş ad

TÜREMİŞ BELİRTEÇ : Turkish Turkish

yapım eki ile kurulmuş belirteç

TÜREMİŞ EYLEM : Turkish Turkish

yapım eki ile kurulmuş eylem

TÜREMİŞ SIFAT : Turkish Turkish

yapım ekiyle kurulmuş sıfat

TÜREMİŞ SÖZCÜK : Turkish Turkish

yapım ekiyle kurulmuş sözcük

TÜRETİCİ : Turkish Turkish

türeten

TÜRETİLİŞ : Turkish Turkish

türetilmek eylemi ya da biçimi

TÜRETİLME : Turkish Turkish

türetilmek eylemi