Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TÜRKLÜK : Turkish Turkish

türk topluluğu

TÜRKMEN : Turkish Turkish

oğuz türklerinden bir boy ya da bu boydan olan kimse

TÜRKMEN : Turkish Turkish

türkmenlerle ilgili olan şey

TÜRKMENCE : Turkish Turkish

türkmen dili

TÜRKOLOG : Turkish Turkish

türkoloji bilgini

TÜRKOLOJİ : Turkish Turkish

türk dili, tarihi ve yazımı ile uğraşan bilim dalı, °türkiyat

TÜRKÜ : Turkish Turkish

hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş koşuk

TÜRKÜ ÇAĞIRMAK : Turkish Turkish

türkü söylemek

TÜRKÜ YAKMAK : Turkish Turkish

türküye ezgi yapmak

TÜRKÜCÜ : Turkish Turkish

türkü söyleyen (kimse)

TÜRKÜCÜLÜK : Turkish Turkish

türkü söyleme işi

TÜRKÜLEME : Turkish Turkish

türkülemek eylemi

TÜRKÜLEMEK : Turkish Turkish

türkü oluşturmak ya da türküsünü söylemek

TÜRKÜLEŞME : Turkish Turkish

türküleşmek eylemi

TÜRKÜLEŞMEK : Turkish Turkish

türkü durumuna gelmek

TÜRKUVAZ : Turkish Turkish

yeşile çalan açık mavi renk

TÜRKUVAZ : Turkish Turkish

u renkte olan

TÜRKUVAZ : Turkish Turkish

firuze

TÜRLERİN SAPTANIMI : Turkish Turkish

saptanımcılık

TÜRLÜ : Turkish Turkish

çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, °muhtelif

TÜRLÜ : Turkish Turkish

çeşit ya da çeşitleri toplayan daha geniş bir bölüm

TÜRLÜ : Turkish Turkish

herhangi bir yolda, herhangi bir biçimde

TÜRLÜ : Turkish Turkish

çeşitli sebzelerle pişirilen etli yemek

TÜRLÜ TÜRLÜ : Turkish Turkish

çeşit çeşit

TURNA : Turkish Turkish

turnagillerden, avrupa ve kuzey afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş (grus grus)