Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

kayıt, zabıt, not sözcüklerine "etmek" anlamıyla yardımcı eylem olarak katılır

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

yapışarak ya da sokularak çıkmaz olmak

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

giyinmesine yardım etmek

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

ir tümcede eylemden önce ve eylemin kipinde ya da ortaç durumunda kullanıldığında o eylemin anlattığı işin çok beklenmediği, umulmadığı ya da çok uygun düşmediği halde yapıldığını anlatır

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

sunmak

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

ışgal etmek

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

ızlemek

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

alıkoymak

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

ırakmamak

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

yönelmek

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

kaplamak, sarmak, bürümek

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

asılmak, çekmek

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

ir kimsenin yerini almak

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

(otobüs, vapur, uçak vb. için) dokunmak, hasta etmek

TUTMAK, -AR : Turkish Turkish

herhangi bir durumda kalmasını sağlamak

TUTMALIK : Turkish Turkish

tutma3 olma durumu

TÜTME : Turkish Turkish

tütmek eylemi

TÜTMEK : Turkish Turkish

duman ya da buhar çıkarmak

TÜTMEK : Turkish Turkish

dumanı geri vermek

TÜTMEK : Turkish Turkish

özlemek

TÜTMEK : Turkish Turkish

ıyi ya da kötü kokmak

TUTSAK : Turkish Turkish

savaşta ele geçen düşman, °esir

TUTSAK : Turkish Turkish

gitmesine engel olunan, serbestçe hareketine engel olunan

TUTSAK : Turkish Turkish

ir şeye ya da bir kimseye çok bağlı, kendisini bir şeyin etkisinden kurtaramayan kimse

TUTSAK OLMAK : Turkish Turkish

savaşta düşmanın eline düşmek