Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TUTSAK OLMAK : Turkish Turkish

ir şeyin etkisinden kendini kurtaramamak

TUTSAKLIK : Turkish Turkish

tutsak olma durumu, °esirlik, °esaret

TÜTSÜ : Turkish Turkish

dinsel törenlende çevrenin güzel kokmasını sağlamak, büyü ya da ilaç yapmak amacıyla yakılan kokulu madde

TÜTSÜ : Turkish Turkish

u maddeyi yakma işi

TÜTSÜ : Turkish Turkish

et ve balık gibi yiyeceklerin tutulduğu odun ya da saman dumanı

TÜTSÜ : Turkish Turkish

ıçki

TÜTSÜ YAPMAK : Turkish Turkish

dinsel törenlerde kokulu madde yakmak

TÜTSÜ YAPMAK : Turkish Turkish

et ve balık gibi yiyecekleri dumana tutmak

TÜTSÜLEME : Turkish Turkish

tütsülemek eylemi

TÜTSÜLEMEK : Turkish Turkish

türlü amaçlarla bir yeri tütsü dumanıyla doldurmak, tütsü yapmak

TÜTSÜLEMEK : Turkish Turkish

et ve balık gibi yiyecekleri odun ya da saman dumanına tutmak

TÜTSÜLEMEK : Turkish Turkish

ıçki içmek, sarhoş olmak

TÜTSÜLENME : Turkish Turkish

tütsülenmek eylemi

TÜTSÜLENMEK : Turkish Turkish

tütsülemek eylemi yapılmak

TÜTSÜLENMEK : Turkish Turkish

tütsüye benzeyen dumana tutulmak

TÜTSÜLETME : Turkish Turkish

tütsületmek eylemi

TÜTSÜLETMEK : Turkish Turkish

ir nesneyi tütsüye tutmak

TÜTSÜLÜ : Turkish Turkish

tütsü yapılmış (yer, kimse ya da yiyecek)

TÜTSÜLÜ : Turkish Turkish

sarhoş

TÜTSÜLÜK : Turkish Turkish

ıçinde tütsü yakılan kap

TUTTUĞU DAL ELİNDE KALMAK : Turkish Turkish

dayandığı, güvendiği kimse ya da şey önemini yitirerek işe yaramaz duruma gelmek

TUTTUĞUNU KOPARMAK : Turkish Turkish

ecerikli olmak, giriştiği her işte başarı sağlamak

TUTTURABİLDİĞİNE : Turkish Turkish

(çoğunlukla satış için) kabul ettirebildiğince, belli bir fiyatı olmaksızın

TUTTURAÇ : Turkish Turkish

ir şeyin bağlanıp tutturulduğu nesne

TUTTURMA : Turkish Turkish

tutturmak eylemi