Turkish Turkish
TUTUKLANIŞ : Turkish Turkish
tutuklanmak eylemi ya da biçimi
TUTUKLANMA : Turkish Turkish
tutuklanmak eylemi
TUTUKLANMAK : Turkish Turkish
tutuklamak eylemine konu olmak
TUTUKLATMA : Turkish Turkish
tutuklatmak eylemi
TUTUKLATMAK : Turkish Turkish
tutuklamak eylemini yaptırmak
TUTUKLAYIŞ : Turkish Turkish
tutuklamak eylemi ya da biçimi
TUTUKLU : Turkish Turkish
yasa yoluyla özgürlükten yoksun edilerek bir yere kapatılan (kimse), °mevkuf
TUTUKLUK : Turkish Turkish
tutuk olma durumu
TUTUKLUK : Turkish Turkish
düzgün işlememe durumu
TUTUKLULUK : Turkish Turkish
tutuklu olma durumu
TUTUKSUZ : Turkish Turkish
tutuklanmadan (yargılanan)
TUTULMA : Turkish Turkish
tutulmak eylemi
TUTULMA : Turkish Turkish
ir gökcisminin, araya başka bir cismin girmesiyle bütününün ya da bir bölümünün görünmez olması olayı
TUTULMAK : Turkish Turkish
tutmak eylemi yapılmak ya da tutmak eylemine konu olmak
TUTULMAK : Turkish Turkish
(ay ve güneş) tutulma olayına uğramak
TUTULMAK : Turkish Turkish
tutuk duruma gelmek
TUTULMAK : Turkish Turkish
(bir üyesi) ışleyemez olmak: bacağım tutuldu
TUTULMAK : Turkish Turkish
irine tutkun olmak, sevmek
TUTULMAK : Turkish Turkish
ir işe ya da birine canı sıkılmak
TUTULMAK : Turkish Turkish
yakalanmak
TUTULU : Turkish Turkish
tutulmuş
TUTULU : Turkish Turkish
tutu olarak alınmış. °merhun
TUTULUM : Turkish Turkish
ir yıl boyunca güneş'in gökküresi üzerinde çizdiği çemberin sınırladığı daire
TUTULUŞ : Turkish Turkish
tutulmak eylemi ya da biçimi
TUTUM : Turkish Turkish
tutulan yol, davranış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani