Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TÜY : Turkish Turkish

kimi bitki ve meyvelerle kimi dokumalar üzerinde görülen ince, kısa, yumuşak ve sık uzantılar

TÜY ATMAK (HAYVAN) : Turkish Turkish

tüyünü değiştirmek

TÜY DÜZMEK : Turkish Turkish

(hayvanın) tüyü düzelmek

TÜY DÜZMEK : Turkish Turkish

(insan) kılığını düzeltmek

TÜY GİBİ : Turkish Turkish

çok hafif

TÜYAĞIRLIK : Turkish Turkish

57 kiloda dövüşen yumrukoyuncusu

TÜYAĞIRLIK : Turkish Turkish

en az kilo ile yarışa sokulan at

TÜYCÜK : Turkish Turkish

küçük tüy ya da kıl

TÜYDÖKEN : Turkish Turkish

ustura ya da traş bıçağı

TÜYDÜRMEK : Turkish Turkish

çalmak, aşırmak

TÜYDÜRMEK : Turkish Turkish

uzaklaştırmak

TÜYLENDİRME : Turkish Turkish

tüylendirmek eylemi

TÜYLENDİRMEK : Turkish Turkish

tüylenmesine yol açmak

TÜYLENME : Turkish Turkish

tüylenmek eylemi

TÜYLENMEK : Turkish Turkish

tüy çıkmak, üzerinde tüyler oluşmak

TÜYLENMEK : Turkish Turkish

para sahibi olmak

TÜYLERİ DİKEN DİKEN OLMAK : Turkish Turkish

üşümekten ya da korkmaktan vücuttaki kılların dipileri kabarıp, kıllar dikilmek

TÜYLERİ DİKEN DİKEN OLMAK : Turkish Turkish

tiksinti, korku, dehşet gibi duyguları anlatır

TÜYLERİ ÜRPERMEK : Turkish Turkish

ir olay, bir durum nedeniyle duygusallığa kapılmak

TÜYLERİ ÜRPERMEK : Turkish Turkish

soğuk nedeniyle üşümek

TÜYLÜ : Turkish Turkish

tüyü olan

TÜYLÜ : Turkish Turkish

uzun tüyleri olan kilim

TÜYLÜ MEŞE : Turkish Turkish

yaprakları tüylü olan bir meşe türü

TÜYMEK, -ER : Turkish Turkish

kaçmak

TÜYSÜZ : Turkish Turkish

tüyü olmayan