Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
TUZU KURU : Turkish Turkish

ir işten zarar görmeyen; işi, kazancı yolunda, kaygılanacak bir durumu olmayan

TÜZÜK : Turkish Turkish

herhangi bir kurumun ya da örgütün tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin tümü, °nizamname, °statü

TÜZÜKSEL : Turkish Turkish

tüzükle ilgili

TVİST : Turkish Turkish

1961 yılında yaygınlık kazanan hızlı ritimli bir dans

TVİST : Turkish Turkish

u dansın müziği

U : Turkish Turkish

uranyum'un simgesi

U BORUSU : Turkish Turkish

u harfi biçiminde yapılmış boru

U, U : Turkish Turkish

yuvarlak ünlüyü gösterir

Ü, Ü : Turkish Turkish

türk abecesinin yirmi altıncı harfi; sesbilim bakımından ince, dar, yuvarlak ünlüyü gösterir

UBUDİYET, -Tİ : Turkish Turkish

kölelik, kulluk

: Turkish Turkish

genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası

: Turkish Turkish

uzun bir şeyin baş ya da son noktası

: Turkish Turkish

ir yerin en kenarda kalan bölümü

: Turkish Turkish

ir uzaklığın son noktası

: Turkish Turkish

kabarık olan bir şeyin başı, tepesi

: Turkish Turkish

neden

: Turkish Turkish

türk devletlerinde genel olarak sınır boylarındaki eyalet ve sancaklara verilen ad

ÜÇ AŞAĞI BEŞ YUKARI : Turkish Turkish

yaklaşık olarak, az bir farkla

ÜÇ AŞAĞI BEŞ YUKARI DOLAŞMAK : Turkish Turkish

kararsızlık içinde dolaşmak

ÜÇ AYLAR : Turkish Turkish

ay takviminde recep, şaban ve ramazan aylarına verilen toplu ad

ÜÇ AYLIK : Turkish Turkish

üç ayda bir ödenen emekli aylığı

ÜÇ BEŞ : Turkish Turkish

nicelik yönünden az

ÜÇ BUÇUK ATMAK : Turkish Turkish

çok korkmak

ÜÇ GÜNLÜK ÖMÜR : Turkish Turkish

ömrün kısalığını anlatır

ÜÇ OTUZUNDA : Turkish Turkish

çok yaşlı (insan)