Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

UÇARKEFAL, -Lİ : Turkish Turkish

turnabalığıgillerden, kefala benzer, uzun kanatlı, eti beğenilen bir balık (exocoetus)

UÇBEYİ, -Nİ : Turkish Turkish

uçların sivil ve askeri yönetiminden sorumlu olan görevli

UÇBEYLİĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

uçbeyinin görevi ya da orunu

UÇBEYLİĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

uçbeyinin yönetimi altındaki sancak

ÜÇBOYUTLU : Turkish Turkish

eninden ve boyundan başka, derinliği de olan,

ÜÇBOYUTLU FİLM : Turkish Turkish

görüntüsü en ve boydan başka derinlik duygusu da uyandıran film

ÜÇBOYUTLU SES : Turkish Turkish

(ses kaynağının durumuna göre yer değiştirerek) derinlik duygusu uyandıran ses

ÜÇBOYUTLULUK : Turkish Turkish

üçboyutlu olma durumu

ÜÇDÜZLEMLİ : Turkish Turkish

ıki düzlem kesiştikten sonra üçüncü bir düzlemi eğik olarak kesince ortaya çıkan (açı)

ÜÇE BEŞE BAKMAMAK : Turkish Turkish

fiyat üzerindeki küçük farkları önemsememek

ÜÇER : Turkish Turkish

üç sayısının üleştirme biçimi, her birine üç, her kezinde üçü bir arada olan

ÜÇETEK : Turkish Turkish

üç ayrı etekten oluşmuş giysi

ÜÇGEN : Turkish Turkish

üç tepe noktası, üç açısı, üç kenarı olan geometri biçimi, °müselles

ÜÇGEN : Turkish Turkish

u biçimde olan

ÜÇGEN PİRAMİT : Turkish Turkish

tabanı üçgen olan piramit

ÜÇGEN PRİZMA : Turkish Turkish

tabanı üçgen olan prizma

ÜÇGÜL : Turkish Turkish

yabanyoncası, °tirfil (trifolium)

ÜÇKÂĞIT : Turkish Turkish

oynatıcının el çabukluğuyla yer değiştirip kapalı olarak bıraktığı, ikisi aynı, biri değişik üç iskambil kâğıdından değişik olanını bulmaya dayanan hileli oyun

ÜÇKÂĞIT : Turkish Turkish

hile, düzen, dolap

ÜÇKÂĞITA BAĞLAMAK ( YA DA GETİRMEK) : Turkish Turkish

karşısındakini şaşırtarak aldatmak

ÜÇKÂĞITÇI : Turkish Turkish

üçkâğıt3 oyunu oynatan kimse

ÜÇKÂĞITÇI : Turkish Turkish

yalancı, dolandırıcı, hileci, düzenci kimse

ÜÇKÂĞITÇILIK : Turkish Turkish

üçkâğıtçının işi

ÜÇKÂĞITÇILIK : Turkish Turkish

yalancılık, düzencilik, dolandırıcılık

UÇKUN : Turkish Turkish

ateşten fırlayan kıvılcım