Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
UFAK ÇAPTA : Turkish Turkish

aslına göre küçük olan

UFAK PARA : Turkish Turkish

ozuk para

UFAK TEFEK : Turkish Turkish

(nesneler için) büyük yer kaplamayan, küçük; çok gerekli olmayan

UFAK TEFEK : Turkish Turkish

önemsiz

UFAK TEFEK : Turkish Turkish

kısa ve zayıf

UFAK UFAK : Turkish Turkish

azar azar

UFAK UFAK : Turkish Turkish

küçük parçalar durumunda

UFAKÇA : Turkish Turkish

oldukça ufak, ufarak

UFAKLI : Turkish Turkish

ıçinde ufak taneler bulunan

UFAKLIK : Turkish Turkish

ufak olma durumu

UFAKLIK : Turkish Turkish

ozuk para, bozukluk

UFAKLIK : Turkish Turkish

it

UFAKLIK : Turkish Turkish

çocuklar için seslenme sözü olarak kullanılır

UFAKTAN UFAKA : Turkish Turkish

küçük küçük, ufak ufak, azar azar

UFALAMA : Turkish Turkish

ufalamak eylemi

UFALAMAK : Turkish Turkish

kırarak ya da ezerek ufak parçalara ayırmak

UFALANIŞ : Turkish Turkish

ufalanmak eylemi ya da biçimi

UFALANMA : Turkish Turkish

ufalanmak eylemi

UFALANMAK : Turkish Turkish

ufalamak eylemi yapılmak, ufak parçalara ayrılmak

UFALATMA : Turkish Turkish

ufalatmak eylemi

UFALATMAK : Turkish Turkish

ufalanmasına neden olmak

UFALAYICI : Turkish Turkish

ufalama eylemini yapan

UFALAYICI : Turkish Turkish

pissuda bulunan iri maddelerin ufalanmasını sağlayan aygıt

UFALAYIŞ : Turkish Turkish

ufalamak eylemi ya da biçimi

UFALIŞ : Turkish Turkish

ufalmak eylemi ya da biçimi