Turkish Turkish
Turkish Turkish
UĞRAMAK : Turkish Turkish
yola devam etmek üzere, bir yerde, kısa bir süre kalmak
UĞRAMAK : Turkish Turkish
ir yerin yanından, yakınından, içinden geçmek
UĞRAMAK : Turkish Turkish
fırlayarak çıkmak, dışarı çıkmak
UĞRAMAK : Turkish Turkish
(kötü duruma) konu olmak
UĞRAMAK : Turkish Turkish
yaklaşmak
UĞRAMAK : Turkish Turkish
karşılaşmak, °maruz kalmak
UĞRAMAK : Turkish Turkish
cin, peri çarpmak
UĞRANMA : Turkish Turkish
uğranmak eylemi
UĞRANMAK : Turkish Turkish
uğramak eylemi yapılmak
UĞRAŞ : Turkish Turkish
ir insanın yaptığı iş ya da meslek, °meşguliyet
UĞRAŞ : Turkish Turkish
ir güçlüğü yenmek için gösterilen sürekli çaba, °mücadele
UĞRAŞI : Turkish Turkish
uğraşılan şey, iş güç, °meşgale
UĞRAŞILMA : Turkish Turkish
uğraşılmak eylemi
UĞRAŞILMAK : Turkish Turkish
uğraşmak eylemi yapılmak
UĞRAŞMA : Turkish Turkish
uğraşmak eylemi
UĞRAŞMAK : Turkish Turkish
ir işi başarmaya çalışmak, iş edinmek
UĞRAŞMAK : Turkish Turkish
ir iş üzerinde sürekli çalışmak, o işe emek vermek
UĞRAŞMAK : Turkish Turkish
zamanını bir işe verme durumunda kalmak
UĞRAŞMAK : Turkish Turkish
irine kötü davranmak
UĞRAŞMAK : Turkish Turkish
savaşmak
UĞRAŞSAL : Turkish Turkish
uğraşla ilgili
UĞRAŞTAŞ : Turkish Turkish
aynı işle uğraşan, meslektaş
UĞRAŞTAŞLIK : Turkish Turkish
uğraştaş olma durumu
UĞRAŞTIRMA : Turkish Turkish
uğraştırmak eylemi
UĞRAŞTIRMAK : Turkish Turkish
uğraşmasına yol açmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani