Turkish Turkish
ULAN : Turkish Turkish
çok kaba bir biçimde öfke ve nefret anlatır
ULAN : Turkish Turkish
erkek çocuklara seslenme sözü olarak kullanılır
ULANIŞ : Turkish Turkish
ulanmak eylemi ya da biçimi
ULANMA : Turkish Turkish
ulanmak eylemi
ULANMAK : Turkish Turkish
ulamak eylemi yapılmak
ULANTI : Turkish Turkish
ulanan şey
ULAŞILMA : Turkish Turkish
ulaşılmak eylemi
ULAŞILMAK : Turkish Turkish
ulaşmak eylemi yapılmak
ULAŞIM : Turkish Turkish
ulaşmak eylemi
ULAŞIM : Turkish Turkish
köyler, kentler, ülkeler arasında bir yerden bir yere gidişgeliş, °münakale,°muvasala, °temas
ULAŞIM : Turkish Turkish
ir şeyi bir yerden başka bir yere aktarma
ULAŞMA : Turkish Turkish
ulaşmak eylemi
ULAŞMAK : Turkish Turkish
varmak, gelmek
ULAŞMAK : Turkish Turkish
elde etmek, erişmek
ULAŞMAK : Turkish Turkish
yetişmek
ULAŞMAK : Turkish Turkish
irbirine katılmak, dökülmek
ULAŞTIRILMA : Turkish Turkish
ulaştırılmak eylemi
ULAŞTIRILMAK : Turkish Turkish
ulaştırmak eylemi yapılmak
ULAŞTIRMA : Turkish Turkish
ulaştırmak eylemi
ULAŞTIRMA : Turkish Turkish
ınsanların, malların, haberlerin ulaşmasını sağlayan işlerin ve araçların tümü, °münakalat
ULAŞTIRMA : Turkish Turkish
orduda malzeme ve personel taşıma işlerini sağlayan sınıf
ULAŞTIRMACI : Turkish Turkish
ulaştıma işini yapan
ULAŞTIRMACI : Turkish Turkish
ulaştırma sınıfından olan
ULAŞTIRMAK : Turkish Turkish
ulaşmasını sağlamak
ULATMA : Turkish Turkish
ulatmak eylemi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani