Turkish Turkish
Turkish Turkish
ÜMİTİNİ KESMEK : Turkish Turkish
artık ummaz olmak
ÜMİTLENDİRME : Turkish Turkish
ümitlendirmek eylemi, umutlandırma
ÜMİTLENDİRMEK : Turkish Turkish
umutlandırmak
ÜMİTLENİŞ : Turkish Turkish
ümitlenmek eylemi ya da biçimi
ÜMİTLENME : Turkish Turkish
ümitlenmek eylemi, umutlanma
ÜMİTLENMEK : Turkish Turkish
umutlanmak
ÜMİTLİ : Turkish Turkish
umutlu
ÜMİTSİZ : Turkish Turkish
umutsuz
ÜMİTSİZLİK : Turkish Turkish
umutsuzluk
UMMA : Turkish Turkish
ummak eylemi
UMMADIĞIN TAŞ BAŞ YARAR : Turkish Turkish
küçük ya da önemsiz şeyler de çoğu kez büyük etkiler yapabilir
UMMAK, -AR : Turkish Turkish
ir şeyin olmasını istemek, beklemek
UMMAK, -AR : Turkish Turkish
sanmak, °tahmin etmek
UMMAN : Turkish Turkish
anadeniz, °okyanus
ÜMMET, -Tİ : Turkish Turkish
ınsan topluluğu
ÜMMET, -Tİ : Turkish Turkish
hz. muhammet'in çevresinde toplanan müslümanların tümü
ÜMMETÇİ : Turkish Turkish
ümmetçilik yanlısı olan (kimse, görüş vb.)
ÜMMETÇİLİK : Turkish Turkish
ir ıslam topluluğu olarak kalmak amacını güdenlerin görüşü
ÜMMİ : Turkish Turkish
okuyup yazması olmayan
ÜMMİLİK : Turkish Turkish
ümmi olma durumu
ÜMRAN : Turkish Turkish
ayındırlık
UMSUNUK : Turkish Turkish
özenme, bundan dolayı duyulan üzüntü
UMU : Turkish Turkish
umut, istek, °arzu
UMUCU : Turkish Turkish
ir şey isteyen, bekleyen, uman kimse
ÜMÜK : Turkish Turkish
oğaz, gırtlak, imik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani