Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÜSTENMEK : Turkish Turkish

ir işi, bir görevi yapmayı üstüne almak, °kabul etmek, °taahhüt etmek

ÜSTESİNDEN GELMEK : Turkish Turkish

aşarmak, becermek

ÜSTGEÇİŞ : Turkish Turkish

ir yıldızın ufuk üzerinde en yüksek noktaya geçiş durumu, yücelim

ÜSTGEÇİT : Turkish Turkish

trafik akışını kolaylaştırmak için bir yolun üstünden geçirilen köprü biçiminde yol

ÜSTİNSAN : Turkish Turkish

görüş, istenç gibi nitelikleri yüksek, yetenek ve erdemleri herkesten üstün olan insan, °dâhi

ÜSTLENİŞ : Turkish Turkish

üstlenmek eylemi ya da biçimi

ÜSTLENME : Turkish Turkish

üstlenmek eylemi, °deruhte

ÜSTLENMEK : Turkish Turkish

üstüne almak, yüklenmek, °deruhte etmek

ÜSTLÜK : Turkish Turkish

üst olma durumu

ÜSTLÜK : Turkish Turkish

en üste giyilen uzunca giysi

ÜSTSUBAY : Turkish Turkish

inbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylara verilen genel ad

ÜSTSÜZ : Turkish Turkish

üstünde giysi olmayan

ÜSTSÜZ : Turkish Turkish

ikininin üst parçasını giymemiş olan

ÜSTTEN : Turkish Turkish

derinleştirmeden, yüzeysel

ÜSTÜ KAPALI ( YA DA ÖRTÜLÜ) KONUŞMAK : Turkish Turkish

açık ve kesin sözcükler kullanmadan konuşmak

ÜSTÜBEÇ : Turkish Turkish

oyacılıkta kullanılan ağılı, bazik kurşun karbonat

ÜSTÜBEÇ MACUNU : Turkish Turkish

üstübeç ya da tutkaldan, dövülmüş tebeşir tozu ile hazırlanan onarma macunu

ÜSTÜME İYİLİK SAĞLIK (ÜSTÜNE, ÜSTÜNÜZE SAĞLIK, ÜSTÜNE SAĞLIK YA DA ÜSTÜNÜZE ŞİFALAR) : Turkish Turkish

tanrı esirgesin, üstümden ırak

ÜSTÜME İYİLİK SAĞLIK (ÜSTÜNE, ÜSTÜNÜZE SAĞLIK, ÜSTÜNE SAĞLIK YA DA ÜSTÜNÜZE ŞİFALAR) : Turkish Turkish

şaşma, şaşkınlık belirtmek için kullanılır

ÜSTÜME İYİLİK SAĞLIK (ÜSTÜNE, ÜSTÜNÜZE SAĞLIK, ÜSTÜNE SAĞLIK YA DA ÜSTÜNÜZE ŞİFALAR) : Turkish Turkish

kötü bir durumdan söz ederken konuşanın dinleyene söylediği bir iyi dilek sözü

USTUN : Turkish Turkish

kapının çatısına konan ağaç, mertek

USTUN : Turkish Turkish

kereste

ÜSTÜN : Turkish Turkish

enzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan

ÜSTÜN : Turkish Turkish

(birine ya da bir şeye göre) nitelik bakımından daha yüksek, daha elverişli olan, °faik

ÜSTÜN : Turkish Turkish

arap yazısında bir ünsüzün geniş, kısa ve düz (a, e) okunacağını gösteren im, °fetha