Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÜSTÜN BULMAK ( YA DA GÖRMEK) : Turkish Turkish

ir şeyi ya da kimseyi başkasından daha değerli bulmak ya da görmek

ÜSTÜN GELMEK : Turkish Turkish

yenmek galip gelmek

ÜSTÜN GELMEK : Turkish Turkish

ir şey daha iyi nitelikte olmak

ÜSTÜN TUTMAK : Turkish Turkish

ir kimseye, bir şeye başkasından daha çok değer vermek

USTUNÇ : Turkish Turkish

taşınabilir cerrah araçları takımı

ÜSTÜNDE DURMAK : Turkish Turkish

ir işe önem vermek, bir işle yakından ve sürekli ilgilenmek

ÜSTÜNDE KALMAK : Turkish Turkish

(mal için) artırma sonucunda bir kimsenin olmak

ÜSTÜNDE KALMAK : Turkish Turkish

ilgili görünmek

ÜSTÜNDEKİ ÜSTÜNDE, BAŞINDAKİ BAŞINDA : Turkish Turkish

üstündekinden başka hiçbir şey almadan

ÜSTÜNDEN (ŞU KADAR ZAMAN) GEÇMEK : Turkish Turkish

aradan herhangi bir zaman geçmek

ÜSTÜNDEN AKMAK : Turkish Turkish

ir durumu çok belli olmak

ÜSTÜNDEN ATMAK : Turkish Turkish

ir şeyi ödev olarak kabul etmemek

ÜSTÜNDEN DÖKÜLMEK : Turkish Turkish

(giysi, giyecek için) bol ve biçimsiz olmak, yakışmamak

ÜSTÜNE : Turkish Turkish

ılişkin, değgin, °dair

ÜSTÜNE : Turkish Turkish

hesabına

ÜSTÜNE : Turkish Turkish

-e göre, uygun olarak

ÜSTÜNE : Turkish Turkish

-den sonra

ÜSTÜNE ...(ÇEKMEK, YAPMAK, ETMEK VB.) : Turkish Turkish

ir işi pek çok kez yinelemek

ÜSTÜNE ALMAK : Turkish Turkish

ir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak tedirgin olmak, alınmak

ÜSTÜNE ALMAK : Turkish Turkish

ir işi yapmaya söz vermek, ödev edinmek

ÜSTÜNE BASMAK : Turkish Turkish

yerinde bir düşünce ileri sürmek,doğru tahminde bulunmak

ÜSTÜNE BASMAK : Turkish Turkish

iyice belirtmek

ÜSTÜNE BİR İKİ GÜNEŞ DOĞMAK : Turkish Turkish

sabah yataktan geç kalkmak

ÜSTÜNE DÜŞMEK : Turkish Turkish

ir kimseyle ya da bir şeyle çok ilgilenmek

ÜSTÜNE FENALIK GELMEK : Turkish Turkish

aşırı derecede sıkılmak, pek bunalmak