Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÜSTÜNE GEÇİRMEK : Turkish Turkish

ir malın tapusunu kendi adına yazdırmak

ÜSTÜNE GEÇİRMEK : Turkish Turkish

(çocuk için) evlat edinmek

ÜSTÜNE GİTMEK : Turkish Turkish

karışmak

ÜSTÜNE GÜNEŞ DOĞMAMAK : Turkish Turkish

güneş doğmadan önce kalkmak

ÜSTÜNE KAPANMAK : Turkish Turkish

aralıksız çalışmak

ÜSTÜNE KOYMAK : Turkish Turkish

katmak, eklemek

ÜSTÜNE OLMAMAK : Turkish Turkish

daha üstünü bulunmamak

ÜSTÜNE ÖLÜ TOPRAĞI SERPİLMİŞ GİBİ : Turkish Turkish

tembel, uyuşuk, cansız, °miskin

ÜSTÜNE OTURMAK : Turkish Turkish

hakkı yokken bir şeyi kendine mal etmek

ÜSTÜNE PERDE ÇEKMEK : Turkish Turkish

isteyerek örtmek, gizlemek

ÜSTÜNE TOZ KONDURMAMAK : Turkish Turkish

ir şeyin kusurlu olabileceğini kabul etmemek

ÜSTÜNE TUZ BİBER EKMEK : Turkish Turkish

üzüntüyü, kusuru artıracak durum yaratmak

ÜSTÜNE VARMAK : Turkish Turkish

ir şey yapmasını baskı yaparak, direnerek istemek

ÜSTÜNE VARMAK : Turkish Turkish

saldırmak

ÜSTÜNE VARMAK : Turkish Turkish

(kadın) evli bir erkekle evlenmek

ÜSTÜNE VAZİFE OLMAMAK ( YA DA DEĞİL) : Turkish Turkish

görevi olmamak, o görev kendini ilgilendirmemek

ÜSTÜNE YATMAK : Turkish Turkish

hakkı yokken bir şeyi kendine mal etmek, bir şeyi alıp vermemek

ÜSTÜNE YIKMAK : Turkish Turkish

kendisinin de sorumlu olduğu bir işin ağırlığını başkalarına yüklemek

ÜSTÜNE YIKMAK : Turkish Turkish

kendi suçunu başkasına yüklemek

ÜSTÜNE YOK : Turkish Turkish

undan daha iyisi olmaz, hepsinden iyisi bu

ÜSTÜNE YÜKLENMEK : Turkish Turkish

saldırmak

ÜSTÜNE YÜKLENMEK : Turkish Turkish

ısrar etmek

ÜSTÜNE YÜRÜMEK : Turkish Turkish

korkutmak, yıldırmak amacıyla saldıracakmış gibi yapmak

ÜSTÜNKÖRÜ : Turkish Turkish

ınceliklerine inmeden, özen göstermeden (yapılan), gelişigüzel, °sathi

ÜSTÜNKÖRÜ : Turkish Turkish

yüzeysel, gereği gibi olmayan şöyle, böyle