Turkish Turkish
Turkish Turkish
UTANMAK : Turkish Turkish
sıkılmak
UTANMAK : Turkish Turkish
çekinmek
UTANMAZ : Turkish Turkish
utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız
UTANMAZCA : Turkish Turkish
utanmaksızın, utanmaz bir biçimde (yapılan)
UTANMAZLIK : Turkish Turkish
utanmaz olma durumu, yüzsüzlük, arsızlık
UTARİT : Turkish Turkish
güneş'e en yakın olan gezegen, merkür
UTÇU : Turkish Turkish
ut yapan ya da satan kimse
UTÇU : Turkish Turkish
ut çalan kimse, °udi
UTKU : Turkish Turkish
irçok emek ve tehlikeli uğraşmalar pahasına erişilen mutlu sonuç, yengi, °zafer
UTKULU : Turkish Turkish
zafer kazanmış, °muzaffer
UTLANMA : Turkish Turkish
utlanmak eylemi
UTLANMAK : Turkish Turkish
utanmak
UTLU : Turkish Turkish
ıffetli
UTMA : Turkish Turkish
utmak eylemi
UTMAK, -AR : Turkish Turkish
yenmek
UTMAK, -AR : Turkish Turkish
(oyunda) yenmek, ütmek (ii)
ÜTME : Turkish Turkish
ütmek eylemi
ÜTME : Turkish Turkish
ateşte kızartılmış taze buğday ya da mısır
ÜTMEK, -ER : Turkish Turkish
ateşten ya da yüksek bir ısıdan geçirmek
ÜTMEK, -ER : Turkish Turkish
ir şeyi, tüylerini yakmak için alevden geçirmek
ÜTMEK, -ER : Turkish Turkish
taze buğday ya da mısırı ateşe tutup pişirmek
ÜTMEK, -ER : Turkish Turkish
oyunda, kumarda kazanmak, yenmek
ÜTOPİ : Turkish Turkish
ütopya
ÜTOPİK : Turkish Turkish
ütopyaya dayanan, ütopya ile ilgili
ÜTOPİST : Turkish Turkish
ütopyacı, hayalci
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani