Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÜTOPYA : Turkish Turkish

(xvi. yüzyıl ıngiliz yazarı thomas more'un, ideal toplumun temellerini anlattığı romanın adından) gerçekleştirilmesi olanaksız tasarı ya da düşünce, hayal

ÜTOPYA : Turkish Turkish

ilimsel olmayan

ÜTOPYACI : Turkish Turkish

ütopyalara kapılan, inanan (kimse), °ütopist

ÜTOPYACILIK : Turkish Turkish

ütopyalara inanma, ütopyalara kapılma

ÜTÜ : Turkish Turkish

genellikle giysilerin buruşuklarını gidermek için bunların üzerinden geçirilen kızgın demir araç

ÜTÜ : Turkish Turkish

u araçla yapılan iş

ÜTÜ : Turkish Turkish

ütmek (i) eylemi

ÜTÜ BEZİ : Turkish Turkish

ütülenen şey üzerine serilen, nemli ya da kuru olarak kullanılan ince, pamuklu bez

ÜTÜ TAHTASI : Turkish Turkish

üzerinde ütü yapmak için kullanılan, yüksek ayaklı araç

ÜTÜCÜ : Turkish Turkish

ışi, kumaş, giysi, çamaşır vb. ütülemek olan kimse

ÜTÜLEME : Turkish Turkish

ütülemek eylemi

ÜTÜLEMEK : Turkish Turkish

ütü ile buruşukluklarını gidermek

ÜTÜLEMEK : Turkish Turkish

alevde tüylerini ya da kabuğunu yakıp gidermek, alazlamak

ÜTÜLENİŞ : Turkish Turkish

ütülenmek eylemi ya da biçimi

ÜTÜLENME : Turkish Turkish

ütülenmek eylemi

ÜTÜLENMEK : Turkish Turkish

ütülemek eylemine konu olmak

UTULMA : Turkish Turkish

utulmak eylemi

UTULMAK : Turkish Turkish

utmak eylemi yapılmak ya da utmak eylemine konu olmak

ÜTÜLMEK : Turkish Turkish

(oyunda) yenilmek, kaybetmek

ÜTÜLÜ : Turkish Turkish

ütülenmiş, ütü ile buruşuklukları giderilmiş

ÜTÜLÜŞ : Turkish Turkish

ütülemek eylemi ya da biçimi

ÜTÜSÜZ : Turkish Turkish

ütülenmemiş ya da ütüsü bozulmuş

ÜVENDİRE : Turkish Turkish

çift öküzlerini yürütmek için kullanılan, ucuna sivri demir çivi (nodul) çakılmış uzun değnek

UVERTÜR : Turkish Turkish

operada, perde açılmadan önce orkestranın çaldığı parça

UVERTÜR : Turkish Turkish

pokerde oyuna başlayabilmek için gerekli el