Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
UYANDIRMAK : Turkish Turkish

(bitki için) canlandırmak

UYANIK : Turkish Turkish

uyanmış, uyumamış

UYANIK : Turkish Turkish

açıkgöz, kurnaz, becerikli, zeki

UYANIK : Turkish Turkish

yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, °müteyakkız

UYANIK : Turkish Turkish

ilgisizlikten kurtulmuş, bilgili

UYANIKLIK : Turkish Turkish

uyanık olma durumu

UYANIŞ : Turkish Turkish

uyanmak eylemi ya da biçimi

UYANIŞ : Turkish Turkish

uyanma, °intibah

UYANIŞ : Turkish Turkish

avrupa'da (özellikle ıtalya'da) xv. yüzyılda başlayan geneltoplumbilim ve felsefe öğretileri bütünü, °rönesans

UYANIŞ : Turkish Turkish

ilgisizlikten kurtulma durumu

UYANMA : Turkish Turkish

uyanmak eylemi, °intibah

UYANMAK : Turkish Turkish

uyku durumundan çıkmak

UYANMAK : Turkish Turkish

gerçekleri anlar, kavrar duruma gelmek

UYANMAK : Turkish Turkish

ilgisizlikten kurtulmak

UYANMAK : Turkish Turkish

(bitkiler) canlanıp sürmeye başlamak

UYANMAK : Turkish Turkish

elirmek, ortaya çıkmak, depreşmek

UYARAN : Turkish Turkish

uyarma işini yapan kimse ya da şey, °münebbih

UYARAN : Turkish Turkish

ir uyarım, bir tepki yaratan herhangi bir güç, uyarıcı

UYARAN : Turkish Turkish

organizmada uyarım yaratan, uyarıcı

UYARI : Turkish Turkish

herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, °ikaz, °ihtar, °tembih

UYARI : Turkish Turkish

organizmada uyarım yaratan güç

UYARICI : Turkish Turkish

uyarma özelliği olan, uyaran, °münebbih

UYARILGAN : Turkish Turkish

duygu ve coşkuları güçlü olarak uyandırabilen

UYARILGANLIK : Turkish Turkish

uyarılgan olma özelliği

UYARILIŞ : Turkish Turkish

uyarılmak eylemi ya da biçimi