Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
UYUŞTURULMAK : Turkish Turkish

uyuşturmak eylemi yapılmak

UYUŞUK : Turkish Turkish

duymaz ve devinemez duruma gelmiş, uyuşmuş

UYUŞUK : Turkish Turkish

gevşek, tembel, sünepe, uyuntu

UYUŞUKLUK : Turkish Turkish

uyuşuk olma durumu

UYUŞUM : Turkish Turkish

her bakımdan birbirine uyma işi, uyuşma durumu

UYUŞUM : Turkish Turkish

ıki çekim arasında hareket, anlam, ışık, dekor, donatım, oyun bakımından aykırılık olmama durumu

UYUTMA : Turkish Turkish

uyutmak eylemi

UYUTMAK : Turkish Turkish

uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek: gürültü yapma çocuğu yeni uyuttum

UYUTMAK : Turkish Turkish

(acı, keder vb. için) hafifletmek

UYUTMAK : Turkish Turkish

ılgi konusu olmaktan çıkarmak, unutturmak

UYUTMAK : Turkish Turkish

aldatmak, kandırmak

UYUTMAK : Turkish Turkish

yoğurt yapmak için sütü mayalamak

UYUTUCU : Turkish Turkish

uyku veren, uyku getiren, uyku sağlayan: uyutucu ilaçlar

UYUTULMA : Turkish Turkish

uyutulmak eylemi

UYUTULMAK : Turkish Turkish

uyutmak eylemine konu olmak: köpek ameliyattan önce uyutuldu

UYUTUM : Turkish Turkish

ir kimseyi yapay olarak uyutma durumu, °hipnoz

UYUTUMSAL : Turkish Turkish

uyutumla ilgili

UYUYAN YILANIN KUYRUĞUNA BASMAK : Turkish Turkish

kötü bir kimsenin yeni bir kötülük yapmasına fırsat vermek

UYUYUŞ : Turkish Turkish

uyumak eylemi ya da biçimi

UYUZ : Turkish Turkish

uyuzböceğinin, üstderinin altına girerek yaptığı kaşındırıcı, bulaşıcı bir deri sayrılığı

UYUZ : Turkish Turkish

u sayrılığa tutulmuş olan

UYUZ : Turkish Turkish

hareketli, canlı olmayan, uyuşuk, pısırık. °miskin

UYUZ : Turkish Turkish

uyuza benzeyen fakat nedeni belli olmayan birçok deri hastalığına verilen ad

UYUZ ETMEK : Turkish Turkish

sinirlendirmek

UYUZ OLMAK : Turkish Turkish

uyuz sayrılığına yakalanmak