Turkish Turkish
UZAK : Turkish Turkish
olasılığı az olan
UZAK : Turkish Turkish
ayrı, birbiriyle yakın ilgisi olmayan: uzak akraba
UZAK : Turkish Turkish
uzak yer
UZAK : Turkish Turkish
uzak olarak
UZAK : Turkish Turkish
sıra ve derece bakımından daha sonra gelen
UZAK AKRABA : Turkish Turkish
yakınlığı, ilgi derecesi az olan akraba
UZAK BENZEŞME : Turkish Turkish
ir sözcükte bir sesin uzakta bulunan başka bir sesi etkilemesi
UZAK BENZEŞMEZLİK : Turkish Turkish
ir sözcükte yan yana bulunmayan iki aynı sesten birinin değişikliğe uğraması
UZAK DURMAK : Turkish Turkish
yaklaşmamak, karışmamak
UZAK DÜŞMEK : Turkish Turkish
uzak olmak, uzak bulunmak
UZAK GÖÇÜŞME : Turkish Turkish
kimi sözcüklerde yan yana bulunmayan l, r, s, ş gibi ünsüzlerin birbirinin yerine geçmesi
UZAKÇA : Turkish Turkish
iraz uzak
UZAKDOĞU : Turkish Turkish
asya'nın doğu ve güneydoğusudaki ülkelerin (rusya'nın doğu ucu, çin, japonya, kore ve endonezya'nın) tümü
UZAKDOĞULU : Turkish Turkish
uzakdoğuda yaşayan
UZAKGÖRÜR : Turkish Turkish
dürbün
UZAKI GÖRMEK : Turkish Turkish
ileride ne olacağını kestirmek
UZAKLARA GİTMEK : Turkish Turkish
konudan ayrılmak
UZAKLAŞILMA : Turkish Turkish
uzaklaşılmak eylemi
UZAKLAŞILMAK : Turkish Turkish
uzaklaşmak eylemi yapılmak
UZAKLAŞMA : Turkish Turkish
uzaklaşmak eylemi
UZAKLAŞMAK : Turkish Turkish
(bir şeyden, bir yerden ya da kimseden) ayrılıp uzağa gitmek
UZAKLAŞMAK : Turkish Turkish
yabancılaşmak, ilgisi azalmak
UZAKLAŞMAK : Turkish Turkish
uzaktan duyulmak
UZAKLAŞTIRMA : Turkish Turkish
uzaklaştırmak eylemi
UZAKLAŞTIRMAK : Turkish Turkish
uzağa götürmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani