Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
UZATMALI : Turkish Turkish

süresi uzatılan: uzatmalı maç

UZATMALI NİŞANLI : Turkish Turkish

nişanlılık süresi gereğinden çok uzamış olan (kadın ya da erkek)

UZATMAYALIM : Turkish Turkish

kısacası

UZATTIRMA : Turkish Turkish

uzattırmak eylemi

UZATTIRMAK : Turkish Turkish

uzatmak eylemi yaptırmak

UZAY : Turkish Turkish

ütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk, °feza, °mekân

UZAY : Turkish Turkish

ütün gökcisimlerinin içinde bulunduğu sınırsız boşluk

UZAY GEOMETRİ : Turkish Turkish

oylumlu biçimleri inceleyen geometri

UZAY KAPSÜLÜ : Turkish Turkish

uzaygemilerinde, oldukça dar ve hafif, füzenin gürültüsüne ve hava ile sürtünmeden doğan sıcaklığa karşı yalıtılmış kapalı yer

UZAY UÇUŞU : Turkish Turkish

ir uzaygemisi ya da benzeri bir araçla yerötesine gitme

UZAYADAMI : Turkish Turkish

uzaygemisini uzayda yöneten kimse, °astronot, °kozmonot

UZAYBİLİM : Turkish Turkish

evrenbilim, °kozmoloji

UZAYBİLİMCİ : Turkish Turkish

evrenbilimle ilgilenen kimse

UZAYCI : Turkish Turkish

uzayda araştırma yapılmasını düzenleyen ve yerden uzaygemisi ile ilişki kuran, onu yöneten kimse

UZAYCILIK : Turkish Turkish

uzaya araçlarla gitme eylemi

UZAYCILIK : Turkish Turkish

uzaycının yaptığı iş

UZAYGEMİSİ, -Nİ : Turkish Turkish

uzaya gitmek için yapılmış, uydu olarak dünya yörüngesine oturtulan ya da uzay dışına atılan taşıt

UZAYSAL : Turkish Turkish

uzayla ilgili, uzaya özgü olan

UZAYSALLIK : Turkish Turkish

uzaysal olanın niteliği

ÜZENGİ : Turkish Turkish

eyerin iki yanında asılı bulunan ve hayvana binildiğinde ayakların basmasına yarayan, altı düz demir halka

ÜZENGİKEMİĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

ortakulakta üzengiye benzeyen küçük bir kemik

ÜZENGİLEME : Turkish Turkish

üzengilemek eylemi

ÜZENGİLEMEK : Turkish Turkish

(koşturmak için hayvana) üzengi ile vurmak

ÜZENGİLENME : Turkish Turkish

üzengilenmek eylemi

ÜZENGİLENMEK : Turkish Turkish

(hayvana) üzengi ile vurulmak