Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
UZGÖRÜR : Turkish Turkish

gerçeği önceden görebilen, °durendiş

UZGÖRÜRLÜK : Turkish Turkish

uzgörür olma durumu

ÜZGÜ : Turkish Turkish

yersiz ve gereksiz olarak çektirilen sıkıntı, °eziyet, °eza, °cefa

ÜZGÜLÜ : Turkish Turkish

üzgü veren, °eziyetli

ÜZGÜN : Turkish Turkish

üzülmüş, üzüntü duymuş, neşesiz, tasalı, gamlı, °mağmum, °mahzun, °melül, °mükedder

ÜZGÜNBALIĞI, -NI : Turkish Turkish

kayabalığıgillerden, kemikli, küçük bir balık (callionymus lyra)

ÜZGÜNLÜK : Turkish Turkish

üzgün olma durumu, neşesizlik

ÜZGÜSÜZ : Turkish Turkish

üzgü vermeyen, °eziyetsiz

UZİLETİŞİM : Turkish Turkish

simge, haber, yazı, resim ya da her çeşit bilginin tel, radyo, optik ya da başka elektromanyetik sistemlerle iletilmesi, yayımı ya da alınması, °telekomünikasyon

UZLAŞICI : Turkish Turkish

uzlaşma sağlayan

UZLAŞILMA : Turkish Turkish

uzlaşılmak eylemi

UZLAŞILMAK : Turkish Turkish

uzlaşmak eylemi yapılmak

UZLAŞIM : Turkish Turkish

uzlaşma, uyuşma, °konsensüs

UZLAŞIMSAL : Turkish Turkish

uzlaşıma dayanan

UZLAŞMA : Turkish Turkish

uzlaşmak eylemi, uyuşma

UZLAŞMACI : Turkish Turkish

uzlaşma sağlayan

UZLAŞMACI : Turkish Turkish

uzlaşmacılıktan yana olan kimse

UZLAŞMACILIK : Turkish Turkish

uzlaşma sağlamayı yeğleyen tutum

UZLAŞMACILIK : Turkish Turkish

çıkarlarından, düşüncelerinden ödünler vererek uzlaşma sağlama siyasası

UZLAŞMAK : Turkish Turkish

aralarındaki düşünce ya da çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak

UZLAŞMALI : Turkish Turkish

aralarında uzlaşma bulunan, uzlaşma sağlanan

UZLAŞMAZ : Turkish Turkish

uzlaşmayan, uzlaşma yanlısı olmayan

UZLAŞMAZLIK : Turkish Turkish

anlaşmaya, uzlaşmaya yanaşmama durumu

UZLAŞTIRICI : Turkish Turkish

uzlaşmayı sağlayan

UZLAŞTIRICILIK : Turkish Turkish

uzlaştırıcı olma durumu