Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
ÜZÜM ÜZÜM : Turkish Turkish

üzmek ve üzülmek eylemlerine getirilerek bunların anlamını pekiştirir

ÜZÜM ÜZÜME BAKA BAKA KARARIR : Turkish Turkish

her zaman bir arada bulunan, arkadaşlık eden kimseler, birbirlerine huy aşılarlar

ÜZÜMCÜ : Turkish Turkish

üzüm yetiştiren ya da satan kimse

ÜZÜMCÜLÜK : Turkish Turkish

üzüm yetiştirme ve satma işi

ÜZÜMSÜ : Turkish Turkish

üzüm gibi yumuşak, etli, sulu ve içi çekirdekli olan (meyve)

ÜZÜMÜN ÇÖPÜ ARMUDUN SAPI VAR DEMEK : Turkish Turkish

her şeyde bir eksiklik bulmak, güç beğenir olmak

ÜZÜMÜNÜ YE DE BAĞINI SORMA : Turkish Turkish

yararlandığın şeyin nereden geldiğini araştırma

UZUN : Turkish Turkish

ıki ucu arasında fazla uzaklık olan

UZUN : Turkish Turkish

aşlangıcı ile bitimi arasında fazla zaman aralığı olan; çok süren

UZUN : Turkish Turkish

ayrıntılı, derinlemesine

UZUN ARAÇ : Turkish Turkish

normal bir yük aracından daha uzun olan, çok eşya taşımak için kullanılan taşıt

UZUN ATLAMA : Turkish Turkish

vücudun, bacakların sıçrama gücü ile yerden kesilerek alabildiğine uzağa konması

UZUN BOYLU : Turkish Turkish

oyu uzun olan

UZUN BOYLU : Turkish Turkish

uzun süre

UZUN BOYLU : Turkish Turkish

derinlemesine, ayrıntılarıyla

UZUN ÇİZGİ : Turkish Turkish

karşılıklı konuşmada, konuşanın değiştiğini göstermek için kullanılan çizgi imi, °tire

UZUN DALGA : Turkish Turkish

dalga boyu
2000 metre arasında değişen dalga

UZUN ETMEK : Turkish Turkish

tartışmayı sürdürmek

UZUN ETMEK : Turkish Turkish

aşırı gitmek

UZUN HAVA : Turkish Turkish

türk halk müziğinde, belirli bir karakteri olmayan, bölgesel öğelerin etkisi altında gelişerek özellik kazanmış türkü

UZUN HAYVAN : Turkish Turkish

yılan

UZUN HECE : Turkish Turkish

içinde uzun ünlü bulunan hece

UZUN KULAKLI : Turkish Turkish

eşek

UZUN KULAKTAN HABER ALMAK : Turkish Turkish

uzaktan uzağa haber almak

UZUN LAFIN ( YA DA SÖZÜN) KISASI : Turkish Turkish

kısacası, özet olarak