Turkish Turkish
ÜZÜNTÜ : Turkish Turkish
olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, °teessür
ÜZÜNTÜ İÇİNDE KALMAK : Turkish Turkish
üzülmek
ÜZÜNTÜLÜ : Turkish Turkish
üzüntüsü olan, acılı, °müteessir
ÜZÜNTÜLÜ : Turkish Turkish
üzüntü veren
ÜZÜNTÜSÜZ : Turkish Turkish
üzüntüsü olmayan, sıkıntısız, acısız
ÜZÜNTÜSÜZ : Turkish Turkish
üzüntü vermeyen
ÜZÜNTÜSÜZLÜK : Turkish Turkish
üzüntüsü olmama, üzüntüsüz
UZUV, -ZVU : Turkish Turkish
organ, üye
UZVİ : Turkish Turkish
organik
UZVİYET, -Tİ : Turkish Turkish
organizma
UZYAZAR : Turkish Turkish
telem
UZYAZIM : Turkish Turkish
teleks
V, V : Turkish Turkish
türk abecesinin yirmi yedinci harfi. "ve" adı verilen bu harf sesbilim bakımından diş dudak ünsüzlerinin ötümlüsüdür
V, V : Turkish Turkish
"v" romen rakamlarında 5 sayısını gösterir
V, V : Turkish Turkish
vanadyum elementinin simgesi
VAADİNİ TUTMAK ( YA DA VAADİNDE DURMAK) : Turkish Turkish
verdiği sözü yerine getirmek
VAAT ETMEK : Turkish Turkish
ir işi yerine getireceğine söz vermek
VAAT ETMEK : Turkish Turkish
davranışıyla, tutumuyla bir işi yapacağı duygusunu uyandırmak, umut vermek
VAAT, -Dİ : Turkish Turkish
ir işi yerine getirmek için verilen söz
VAAT, -Dİ : Turkish Turkish
söz verme, üstüne alma
VAATTE BULUNMAK : Turkish Turkish
söz vermek
VAAZ ETMEK : Turkish Turkish
dinsel öğütlerde bulunmak
VAAZ VERMEK : Turkish Turkish
cami, mescit gibi yerlerde dinsel konuşma yapmak
VAAZ, -I : Turkish Turkish
cami, mescit gibi yerlerde yapılan dinsel konuşma
VAAZ, -I : Turkish Turkish
ir kimseye kalbini yumuşatacak, kendisini iyiliğe götürecek biçimde söz söyleme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani