Turkish Turkish
Turkish Turkish
VAHDANİYET, -Tİ : Turkish Turkish
tanrı birliği
VAHDET, -Tİ : Turkish Turkish
irlik, teklik
VAHİ : Turkish Turkish
oş, saçma
VAHİM : Turkish Turkish
ağır, korkulu, çok tehlikeli
VAHİT : Turkish Turkish
ir, tek
VAHİY, -HYİ : Turkish Turkish
din inanışına göre, tanrı tarafından bir buyruk ya da düşüncenin peygambere bildirilmesi
VAHŞET, -Tİ : Turkish Turkish
yabanıl olma durumu, yabanıllık
VAHŞET, -Tİ : Turkish Turkish
korku, ürküntü
VAHŞET, -Tİ : Turkish Turkish
issızlık, yalnızlık
VAHŞİ : Turkish Turkish
yabanıl, barbar
VAHŞİ : Turkish Turkish
ınsandan kaçan, insana alışmamış
VAHŞİ ORMAN : Turkish Turkish
insan ayağı değmemiş, büyük orman
VAHŞİCE : Turkish Turkish
vahşi (bir biçimde)
VAHŞİLEŞME : Turkish Turkish
vahşileşmek eylemi
VAHŞİLEŞMEK : Turkish Turkish
yabanıllaşmak
VAHŞİLİK : Turkish Turkish
yabanıl olma durumu, yabanıllık
VAİZ : Turkish Turkish
cami, mescit vb. yerlerde dinsel öğüt veren kimse, öğütçü
VAİZLİK : Turkish Turkish
vaizin yaptığı iş
VAKA : Turkish Turkish
olay, °hadise
VAKANÜVİS : Turkish Turkish
osmanlılarda zamanın olaylarını saptamakla görevli devlet tarihçisi
VAKANÜVİSLİK : Turkish Turkish
vakanüvisin görevi
VAKAR : Turkish Turkish
ağırbaşlılık
VAKARLI : Turkish Turkish
ağırbaşlı
VAKARSIZ : Turkish Turkish
ağırbaşlı olmayan, onursuz
VAKAYİNAME : Turkish Turkish
günü gününe yazılmış olayları içeren yapıt, kronikû
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani