Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
VAKİT, -KTİ : Turkish Turkish

saptanmış olan zaman

VAKİT, -KTİ : Turkish Turkish

zaman anlatan sözcüklere belirtilen durumunda gelince "iken" anlamını verir

VAKİT, -KTİ : Turkish Turkish

ettiği, edeceği biçimindeki ortaçlardan sonra getirilerek zaman belirteçleriyapılır

VAKİT, -KTİ : Turkish Turkish

olanak, fırsat

VAKİTİ OLMAK : Turkish Turkish

aceleye, telaşa gerek olmamak

VAKİTİ OLMAMAK : Turkish Turkish

ir kimse ya da iş için ayıracak zamanı olmamak

VAKİTİNDE : Turkish Turkish

önceden saptanan, düşünülen vakitte

VAKİTİNİ ŞAŞMAMAK : Turkish Turkish

her şeyi tam zamanında yapmak

VAKİTİYLE : Turkish Turkish

zamanında, uygun zamanda

VAKİTİYLE : Turkish Turkish

oldukça eski bir zamanda

VAKİTLER HAYROLSUN : Turkish Turkish

esenleme sözü

VAKİTLİ : Turkish Turkish

zamanında yapılan, zamanında olan

VAKİTLİ : Turkish Turkish

erken

VAKİTLİ VAKİTSİZ : Turkish Turkish

uygun zaman gözetmeden, gelişigüzel, rastgele zamanlarda

VAKİTSİZ : Turkish Turkish

uygun bir zamanda olmayan, mevsimsiz, zamansız

VAKTAKİ : Turkish Turkish

ne zaman ki,
diği zaman

VAKTİ GELMEK : Turkish Turkish

ölmek üzere olmak, ölümü yaklaşmak

VAKUM : Turkish Turkish

ıçinde madde bulunmayan boş ortam, boşluk

VAKUM : Turkish Turkish

normal atmosfer basıncının altındaki basınçlarda gerçekletirilen işlemler ve fiziksel ölçümler için kullanılan terim

VAKUMLU : Turkish Turkish

vakum teknolojisine dayanan

VAKUR : Turkish Turkish

ağırbaşlı, onurlu

VAKVAK : Turkish Turkish

(çocuk dilinde) ördek

VAKVAKLAMA, VAKLAMA : Turkish Turkish

vakvaklamak, vaklamak eylemi

VAKVAKLAMAK : Turkish Turkish

ördek vak vak diye ses çıkararak bağırmak, vaklamak

VALE : Turkish Turkish

oğlan3, bacak