Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
VASAT, -TI : Turkish Turkish

ortam

VASAT, -TI : Turkish Turkish

ortam

VASATİ : Turkish Turkish

orta, ortalama

VASİ : Turkish Turkish

ir yetimin ya da akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse

VASİ : Turkish Turkish

ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse

VÂSİ, -İ : Turkish Turkish

geniş, engin

VASIF, -SFI : Turkish Turkish

nitelik

VASIFLANDIRILMA : Turkish Turkish

vasıflandırılmak eylemi

VASIFLANDIRILMAK : Turkish Turkish

vasıflandırmak eylemi yapılmak

VASIFLANDIRMA : Turkish Turkish

nitelendirme

VASIFLANDIRMAK : Turkish Turkish

nitelendirmek

VASIFLANMA : Turkish Turkish

nitelenme

VASIFLANMAK : Turkish Turkish

nitelenmek

VASIFLI : Turkish Turkish

niteliği olan, nitelikli

VASIFLI : Turkish Turkish

ir işi yapabilecek becerisi olan, ustalaşmış

VASIFSIZ : Turkish Turkish

niteliği olmayan, niteliksiz

VASIFSIZ : Turkish Turkish

ir zanaatı yapabilecek becerisi olmayan işçi

VASIL : Turkish Turkish

ulaşan, varan

VASIL OLMAK : Turkish Turkish

ulaşmak, varmak

VASİLİK : Turkish Turkish

vasi olma durumu, vasinin yaptığı iş, °vesayet

VAŞİNGTON : Turkish Turkish

ınce kabuklu, tatlı ve sulu bir portakal türü

VAŞİNGTON : Turkish Turkish

ınce kabuklu bir tür karpuz

VASİSTAS : Turkish Turkish

pencere ya da kapının üst yanında bulunan ve havanın değiştirilmesine yarayan, açılır kapanır bölüm

VASITA : Turkish Turkish

araç, taşıt aracı: ağır vasıta

VASITA : Turkish Turkish

aracı, araya giren kimse