Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
VATLIK : Turkish Turkish

herhangi bir vat gücünde olan

VATMAN : Turkish Turkish

tramvay sürücüsü

VATOZ : Turkish Turkish

köpekbalıklarından, sırtında büyük dikenleri olan, kuma gömülü olarak yaşayan bir balık (raja clavata)

VAVEYLA : Turkish Turkish

çığlık, feryat

VAY : Turkish Turkish

şaşma anlatır

VAY : Turkish Turkish

ağrı, acı gibi duyguları anlatır

VAY : Turkish Turkish

yönelme durumunda bir nesne ile kullanıldığında bir şeyin ya da bir kimsenin kötü bir sonuca uğrayacağını anlatır

VAY ANAM VAY ! : Turkish Turkish

şaşma, alay gibi duygular anlatır

VAY ANASINI! ( YA DA VAY CANINA!) : Turkish Turkish

şaşma, öfke duygusu anlatır

VAY SEN MİSİN? : Turkish Turkish

herhangi bir söz ya da davranışın öfke yarattığını anlatmak için kullanılır

VAZ, VAZI : Turkish Turkish

konma, konulma

VAZALAK : Turkish Turkish

sözünü bilmez, geveze

VAZELİN : Turkish Turkish

ham petrolden çıkarılan ve 31 °c'de ergiyen bir tür mineral yağ

VAZETME : Turkish Turkish

vazetmek eylemi

VAZETMEK : Turkish Turkish

koymak, konulmak

VAZGEÇİLME : Turkish Turkish

vazgeçilmek eylemi

VAZGEÇİLMEK : Turkish Turkish

vazgeçmek eylemi yapılmak

VAZGEÇME : Turkish Turkish

vazgeçmek eylemi

VAZGEÇMEK : Turkish Turkish

kendi hakkı saydığı bir şeyi artık istemez olmak: alacağından vazgeçti

VAZGEÇMEK : Turkish Turkish

eskiden beri yapmakta olduğu bir şeyi artık yapamaz olmak

VAZGEÇMEK : Turkish Turkish

niyetten ya da karardan dönmek

VAZİFE : Turkish Turkish

ödev

VAZİFE : Turkish Turkish

görev

VAZİFE : Turkish Turkish

günlük ücret, °yevmiye

VAZİFE ETMEK ( YA DA BİLMEK) : Turkish Turkish

görev bilmek