Turkish Turkish
VERİT, -Dİ : Turkish Turkish
siyah kan damarı, toplardamar
VERKAÇ : Turkish Turkish
(ayaktopu ve sepettopunda) bir oyuncunun sürekli yer değiştirerek yaptığı kısa paslaşma
VERME : Turkish Turkish
vermek eylemi
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
(üzerinde ya da yakınında olan bir şeyi) birisine eriştirmek, iletmek
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
ırakmak ya da bağışlamak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
ondan bilmek °atfetmek
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
(düşünce ya da bilgi anlatan şeyler için) başkalarına iletmek, bildirmek
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
döndürmek, çevirmek, yöneltmek
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
herhangi bir duruma yol açmak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
(eğlenceli toplantı) düzenlemek, konuk çağırıp ağırlamak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
(sanatçı) topluluk önünde sanatını göstermek, °icra etmek
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
satmak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
iriyle evlendirmek
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
(-i) ödemek
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
yaymak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
ürün üretmek
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
herhangi bir şey ortaya çıkarmak, oluşturmak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
tümünü herhangi bir duruma sokmak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
sahip olmasını sağlamak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
(bir şey üzerinde) etki yapmak, biçimini değiştirmek
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
saptamak, tespit etmek
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
kazandırmak, katmak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
ayırmak, harcamak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
dayamak
VERMEK, -İR : Turkish Turkish
kök ya da gövdeleri sonuna
e (-a) ulaç eki almış eylemsilerle tezlikbildirir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani