Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
VERMEK, -İR : Turkish Turkish

dilek bildiren birleşik eylemler yapar

VERMUT, -TU : Turkish Turkish

irçok bitkilerle özel koku verilmiş tatlı bir tür şarap

VERNİK : Turkish Turkish

sürüldükleri yüzeyde koruyucu katman yapan katı cisimlerle ya da kuruyan yağlarla, bunları eritme özelliğindeki sıvılardan hazırlanan gereç

VERNİKÇİ : Turkish Turkish

vernik süren kimse

VERNİKLEME : Turkish Turkish

verniklemek eylemi

VERNİKLEMEK : Turkish Turkish

vernik sürmek

VERNİKLENME : Turkish Turkish

verniklenmek eylemi

VERNİKLENMEK : Turkish Turkish

verniklemek eylemi yapılmak, vernik sürülmek

VERNİYE : Turkish Turkish

(bulucusu vernier'in adından) doğrusal ya da dairesel boyutların ölçülmesinde, ölçme duyarlığını artıran; çok küçük boyutların ölçülebilmesini sağlayan düzenek

VERONİKA : Turkish Turkish

yavşanotu

VERYANSIN : Turkish Turkish

acımadan, hiçbir şey düşünmeden yok etmek, bol bol harcamak ya da acımasızca söylemek anlamlarında veryansın etmek deyiminde geçer: "salarım biraları kuyuya, atarız şezlongları bahçeye, veryansın eder, eski günleri anarız."
h. taner

VESAİK, -Kİ : Turkish Turkish

elgeler, °vesikalar

VESAİRE : Turkish Turkish

sayılan birkaç şeyin benzerlerinin de bulunduğunu belirtmek için kullanılır.(vs.) ve benzerleri (vb.): kavun, beyaz peynir, domates söğüş vesaire

VESAİT, -Tİ : Turkish Turkish

araçlar, vasıtalar

VESAİTİ NAKLİYE : Turkish Turkish

taşıtlar, taşıt araçları

VESAYET, -Tİ : Turkish Turkish

vasilik

VESİKA : Turkish Turkish

elge

VESİKALI : Turkish Turkish

elgesi olan

VESİKALI : Turkish Turkish

genelevde çalışmak için elinde resmi izin kâğıdı bulunan (kadın)

VESİKALIK : Turkish Turkish

vesika için gerekli olan (şey)

VESİKALIK FOTOĞRAF ( YA DA VESİKALIK RESİM) : Turkish Turkish

vesika için gerekli olan belli ölçülerdeki fotoğraf

VESİKASIZ : Turkish Turkish

elgesi olmayan

VESİLE : Turkish Turkish

neden, sebep, °bahane

VESİLE : Turkish Turkish

elverişli durum, °fırsat

VESSELAM : Turkish Turkish

"ışte o kadar", "son söz şudur" anlamlarında kullanılır