Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
BAŞKALDIRMAK : Turkish Turkish

aşkaldırıda bulunmak, karşı gelmek, ayaklanmak, isyan etmek

BAŞKALIK : Turkish Turkish

alışılana benzememe, değişik olma durumu, değişiklik

BAŞKAN : Turkish Turkish

ir topluluğun, bir toplantının ya da bir derneğin başında bulunan; seçilerek ya da atanarak bu göreve getirilen kimse, °reis, °ser

BAŞKAN : Turkish Turkish

kimi ülkelerde devletin ve hükümetin başı

BAŞKANLIK : Turkish Turkish

aşkan olma durumu

BAŞKANLIK : Turkish Turkish

aşkanın görevi ya da orunu, °reislik, °riyaset

BAŞKANLIK ETMEK : Turkish Turkish

ir toplantı ya da topluluğu, başkan olarak yönetmek

BAŞKAPTIRMA : Turkish Turkish

uçağın bir dengesizlikten ya da bir engele çarpmasıyla birden ters yöne dönmesine neden olan iniş kazası

BAŞKÂTİP : Turkish Turkish

aşyazman

BAŞKÂTİPLİK : Turkish Turkish

aşyazmanlık

BAŞKENT, -Tİ : Turkish Turkish

ir devletin yönetim merkezi olan kent, devlet merkezi, başşehir

BAŞKESİT : Turkish Turkish

ağacın boyuna dikey yönde kesilmesi sonunda yılhalkalarının çember biçiminde görüntü verdiği yüzey

BASKET : Turkish Turkish

sepettopunda kazanılan sayı

BASKET : Turkish Turkish

sepettopu (basketboldan kısaltma)

BASKET YAPMAK : Turkish Turkish

sepettopunda sayı kazanmak

BASKETBOL, -LÜ : Turkish Turkish

sepettopu

BASKETÇİ : Turkish Turkish

sepettopu oyuncusu

BASKI : Turkish Turkish

ir şey üzerine güç kullanma, °tazyik

BASKI : Turkish Turkish

ir yazı ya da resmi, araç yardımıyla bir malzeme üzerine geçirme

BASKI : Turkish Turkish

ası sayısı, °tiraj

BASKI : Turkish Turkish

ir yapıtın basılarak yinelenen her bir basımı

BASKI : Turkish Turkish

giysinin içe kıvrılıp dikilen kenarı

BASKI : Turkish Turkish

hak ve özgürlükleri kısıtlayarak zor altında bulundurma durumu, °tazyik

BASKI : Turkish Turkish

ir maddeyi sıkıp ezen aygıt, °pres

BASKI : Turkish Turkish

elirli ruhsal etkinlik ve süreçleri, kişinin isteği dışında bilinçaltına itmesi ya da bu itilenlerin bilince çıkmasını önleme durumu