Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YABAN : Turkish Turkish

yaban2 olan, yabanaı özgü olan

YABANA ATMAK : Turkish Turkish

önem vermemek, önemsiz görmek

YABANA GİTMEK : Turkish Turkish

hiç tanınmayan, bilinmeyen birine, bir yabancıya verilmek

YABANA SÖYLEMEK : Turkish Turkish

saçma sözler söylemek

YABANARISI, -NI : Turkish Turkish

zarkanatlıların, yabanarısıgiller familyasından, arıya benzeyen, dişisinde zehirli bir iğne bulunan böcek (vespa vulgaris)

YABANARISIGİLLER : Turkish Turkish

toplu olarak yaşayan iğneli yabanarıları familyası

YABANASMASI, -NI : Turkish Turkish

akasma

YABANCI : Turkish Turkish

aşka bir ulustan olan, başka bir ulusla ilgili olan (kimse), °ecnebi

YABANCI : Turkish Turkish

aileden, çevreden olmayan (kimse ya da şey), özge

YABANCI : Turkish Turkish

tanınmayan, bilinmeyen

YABANCI : Turkish Turkish

aynı türden, aynı çeşitten olmayan

YABANCI : Turkish Turkish

ir konuda bilgisi, deneyimi olmayan

YABANCI : Turkish Turkish

elli bir yere ya da kimseye özgü olmayan

YABANCI GELMEK ( YA DA GELMEMEK) : Turkish Turkish

tanımamak (tanımak)

YABANCI GİBİ DURMAK : Turkish Turkish

ir işe karışmamak, ilgi göstermemek, çekinmek

YABANCI SAYMAK ( YA DA TUTMAK) : Turkish Turkish

yabancı gibi görmek, yabancı olarak benimsemek

YABANCIL : Turkish Turkish

egzotik

YABANCILAMA : Turkish Turkish

yabancılamak eylemi

YABANCILAMAK : Turkish Turkish

yabancı gibi görmek kendinden saymamak; yadırgamak

YABANCILAŞMA : Turkish Turkish

yabancılaşmak eylemi

YABANCILAŞMA : Turkish Turkish

elli tarihsel koşullarda insan ve toplum etkinlikleri ürünlerinin (emeğin, paranın, toplumsal ilişki sonuçlarının, insanın özelliklerinin ve yeteneklerinin) bu etkinliklerden bağımsız ve bunlara egemen ya da özlerinde olduklarından değişik biçimde kavra

YABANCILAŞMAK : Turkish Turkish

tanımaz, bilmez duruma gelmek, yabancı olmak

YABANCILAŞMAK : Turkish Turkish

alışamamak, yadırgamak, yabancılık çekmek

YABANCILAŞTIRMA : Turkish Turkish

yabancılaştırmak eylemi

YABANCILAŞTIRMAK : Turkish Turkish

yabancı duruma getirmek