Turkish Turkish
YAĞ BAL : Turkish Turkish
hoş, tatlı, istenir bir biçimde
YAĞ BAL OLSUN : Turkish Turkish
(yenen, içilen şeyler için) helal ve afiyet olsun
YAĞ BASMAK : Turkish Turkish
üyük bir kaba yağ yerleştirmek
YAĞ BASMAK : Turkish Turkish
çok yağlanmak, yağ bağlamak, semirmek
YAĞ ÇEKMEK ( YA DA YAPMAK) : Turkish Turkish
övmek, dalkavukluk etmek
YAĞ GİBİ KAYMAK : Turkish Turkish
(araba, taşıt) sarsılmadan hızla gitmek
YAĞ POMPASI : Turkish Turkish
makine parçalarını yağlamaya yarayan araç, °gresör
YAĞ TULUMU ( YA DA KÜPÜ) : Turkish Turkish
çok semiz
YAĞ YAKMAK : Turkish Turkish
tavada yağı çok ısıtmak
YAĞ YAKMAK : Turkish Turkish
dalkavukluk etmek
YAĞ YEDİRMEK : Turkish Turkish
yedirmek
YAĞA BALA BATIRMAK : Turkish Turkish
ol bol yedirip içirmek, çok ağırlamak
YAĞBEZLERİ, -Nİ : Turkish Turkish
alında, burunda, kıllı yerlerde içinde yağ bulunan ya da yağ salgılayan bezler
YAĞCI : Turkish Turkish
yağ çıkaran ya da satan kimse
YAĞCI : Turkish Turkish
makineleri yağlayan kimse
YAĞCI : Turkish Turkish
dalkavuk
YAĞCILIK : Turkish Turkish
yağ çıkarma ya da satma işi
YAĞCILIK : Turkish Turkish
makine yağlama işi
YAĞCILIK : Turkish Turkish
dalkavukluk
YAĞDANLIK : Turkish Turkish
makine parçalarına yağ akıtmak için kullanılan, ince uzun bir borusu olan kap
YAĞDANLIK : Turkish Turkish
dalkavuk
YAĞDIRILIŞ : Turkish Turkish
yağdırmak eylemi ya da biçimi
YAĞDIRILMA : Turkish Turkish
yağdırılmak eylemi
YAĞDIRILMAK : Turkish Turkish
yağdırmak eylemi yapılmak
YAĞDIRMA : Turkish Turkish
yağdırmak eylemi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani