Turkish Turkish
YAHNİ : Turkish Turkish
kavrulmuş soğan ve salça ile pişirilen, sade ya da sebzeli et yemeği
YAHNİLİK : Turkish Turkish
yahni yapmak için ayrılmış ya da yahni yapılmaya uygun
YAHŞİ : Turkish Turkish
ıyi, güzel, çok güzel
YAHU : Turkish Turkish
"hey, bana bak, baksana" anlamında
YAHU : Turkish Turkish
üzerine dikkati çekmek için, söylenen söze katılır
YAHU : Turkish Turkish
kimi vakit de rica yollu söylenir
YAHUDİ : Turkish Turkish
musa dinine bağlı olan (kimse), °musevi
YAHUDİ : Turkish Turkish
korkak
YAHUDİ : Turkish Turkish
cimri
YAHUDİ PAZARLIĞI : Turkish Turkish
ir şeyin çok ucuza alınabilmesi için yapılan sıkı pazarlık
YAHUDİBAKLASI, -NI : Turkish Turkish
acıbakla
YAHUDİCE : Turkish Turkish
yahudi dili
YAHUDİCE : Turkish Turkish
u dile özgü olan
YAHUDİLİK : Turkish Turkish
yahudi olma durumu, musevilik
YAHUDİLİK : Turkish Turkish
yahudi dini, musevilik
YAHUT : Turkish Turkish
ya da, veya
YAHUT : Turkish Turkish
ir düşünceden cayıldığında "daha doğrusu, iyisi" anlamında kullanılır
YAK : Turkish Turkish
tibet'te, asya'nın kimi yörelerinde yabani ya da evcil olarak yaşayan, kılları uzun öküz türü (bos grunniens)
YAKA : Turkish Turkish
giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü
YAKA : Turkish Turkish
giyeceklerin boyna gelen bölümüne eklenen ve türlü biçimlerde olan parçası
YAKA : Turkish Turkish
kıyı, kenar, taraf
YAKA : Turkish Turkish
sırt, bayır
YAKA : Turkish Turkish
yapıların saçaklarında, suyun içeriye sızmasını önlemek için kiremitin altıyla oluk arasına konulan metal levha
YAKA : Turkish Turkish
semt
YAKA : Turkish Turkish
yelkenlerin kenar ve köşeleri
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani