Turkish Turkish
(IŞİ) TAVINA GETİRMEK : Turkish Turkish
işi en uygun kerteye getirmek
(KAN) DERE GİBİ AKMAK : Turkish Turkish
vücudun bir yerinden çok kan akmak ya da bir savaşta, çatışmada çok kişi yaralanarak ölmek
(KAR İÇİN) LAPA LAPA : Turkish Turkish
yassı ve iri taneler durumunda
(KARISININ) ÜSTÜNE EVLENMEK : Turkish Turkish
karısı varken bir kadınla daha evlenmek
(KARPUZ, KAVUN VB. İÇİN) KABAK ÇIKMAK : Turkish Turkish
ham çıkmak
(KENDİ KENDİNE) GELİN GÜVEY OLMAK : Turkish Turkish
ilgilinin nasıl karşılayacağını düşünmeden bir işi olmuş bitmiş sayarak sevinmek
(KENDİ) GÖZÜNÜ AÇMAK : Turkish Turkish
uyanık, dikkatli bulunmak
(KENDİ) KABUĞUNA ÇEKİLMEK : Turkish Turkish
dışarısıyla olan ilişkilerini kesmek; kimseyle görüşmemek
(KENDİ) KANINA SUSAMAK : Turkish Turkish
elasını aramak
(KENDİ) MASKESİNİ ATMAK : Turkish Turkish
gerçek niteliğini ve amaçlarını açığa vurmak
(KENDİ) SÖZÜNÜ TUTMAK : Turkish Turkish
verdiği sözü yerine getirmek
(KENDİ) ÜSTÜNE YORMAK : Turkish Turkish
alınmak
(KENDİ) YÜREĞİNİ TÜKETMEK : Turkish Turkish
(bir şey anlatmaya çalışarak) yorulmak
(KENDİ) ZEVKİNDE OLMAK ( YA DA ZEVKİNE BAKMAK) : Turkish Turkish
yalnız kendi eğlencesini düşünmek
(KENDİNE) HİSSE ÇIKARMAK : Turkish Turkish
kendisiyle ilgili bulmak, alınmak
(KENDİNE) HİSSE ÇIKARMAK : Turkish Turkish
pay çıkarmak
(KENDİNE, HERHANGİ BİR ŞEYE) ...SÜSÜ VERMEK : Turkish Turkish
gerçekte öyle olmamasına karşın kendini ya da herhangi bir şeyi öyle imiş gibi göstermek
(KENDİNİ YA DA BİRİNİ) TEMİZE ÇIKARMAK ( YA DA ÇIKARTMAK) : Turkish Turkish
ir suçlamadan kurtarmak, aklandırmak
(KENDİNİ) DAR ATMAK : Turkish Turkish
güçlükle ve ivedi olarak bir yere sığınmak; kaçmak
(KENDİNİ) DEVAYNASINDA GÖRMEK : Turkish Turkish
(kendini gerçekte öyle olmadığı halde) çok büyük ve önemli saymak
(KENDİNİ) NAZA ÇEKMEK : Turkish Turkish
istekli olduğu halde yapmacıklı davranışlarla isteksiz gibi davranmak
(KENDİNİ) PABUÇU BÜYÜĞE OKUTMAK : Turkish Turkish
akılsızca davrananlar için alaylı bir öğüt olarak kullanılır
(KİLOMETRE, MİL, FERSAH...) YAPMAK : Turkish Turkish
yol almak
(LOĞUSAYI) AL BASMAK : Turkish Turkish
loğusa albastı hastalığına tutulmak
(MAKİNENİN BİR BÖLÜMÜNÜ) AVARAYA ALMAK : Turkish Turkish
o bölümün çalışmasını durdurmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani