Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YALTAKÇI : Turkish Turkish

dalkavuk

YALTAKÇILIK : Turkish Turkish

yaltaklık, °tabasbus

YALTAKLANIŞ : Turkish Turkish

yaltaklanmak eylemi ya da biçimi

YALTAKLANMA : Turkish Turkish

yaltaklanmak eylemi, °tabasbus

YALTAKLANMAK : Turkish Turkish

irine hoş görünmek için onursuzca davranmak, °tabasbus etmek

YALTAKLIK : Turkish Turkish

yaltak olma durumu ya da yaltakça davranış, °tabasbus

YALTAKLIK ETMEK : Turkish Turkish

yaltaklanmak

YALVAÇ : Turkish Turkish

kitap getirmiş peygamber, elçi, °resul

YALVAÇLIK : Turkish Turkish

yalvaç olma durumu, peygamberlik

YALVARI : Turkish Turkish

yalvarmak eylemi, yakarı

YALVARILMA : Turkish Turkish

yalvarılmak eylemi

YALVARILMAK : Turkish Turkish

yalvarmak eylemi yapılmak

YALVARIP YAKARMAK : Turkish Turkish

çok yalvarmak

YALVARIŞ : Turkish Turkish

yalvarmak eylemi ya da biçimi, yalvarma, rica

YALVARIŞ YAKARIŞ : Turkish Turkish

çok yalvarma, bin bir rica

YALVARMA : Turkish Turkish

yalvarmak eylemi

YALVARMAK : Turkish Turkish

irinden ısrarla, kendine acındıracak sözlerle, saygılı bir biçimde bir şey istemek, °niyaz etmek

YALVARTMA : Turkish Turkish

yalvartmak eylemi

YALVARTMAK : Turkish Turkish

yalvarmasına neden olmak ya da yalvarmaya zorlamak

YAMA : Turkish Turkish

delik, yırtık ya da eski bir yeri uygun bir parça ile onarma, kapatma

YAMA : Turkish Turkish

u iş için kullanılan parça

YAMA : Turkish Turkish

deride geniş leke

YAMA GİBİ DURMAK : Turkish Turkish

ulunduğu yere uymamak, eklendiğini belli etmek

YAMA KÜÇÜK DELİK BÜYÜK : Turkish Turkish

zarar çok, zararı giderecek olanak az

YAMA VURMAK : Turkish Turkish

delik, yırtık ya da eski bir yere yama koymak, yama koyarak onarmak