Turkish Turkish
YAMYAM : Turkish Turkish
ınsan eti yiyen (kimse)
YAMYAM : Turkish Turkish
yabanıl, °vahşi
YAMYAMCA : Turkish Turkish
yamyama benzer, yamyam gibi
YAMYAMLIK : Turkish Turkish
yamyam olma durumu ya da yamyamca davranış
YAMYAMLIK : Turkish Turkish
açlık ve besin yokluğu nedeninden daha çok din, tapınma ve büyü gibi amaçlarla insan eti yeme
YAMYAŞ : Turkish Turkish
çok yaş, sırsıklam
YAMYASSI : Turkish Turkish
çok yassı, dümdüz
YAN : Turkish Turkish
(bir şeyin) ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü
YAN : Turkish Turkish
yön, sağ ve solun ortak adı, °taraf
YAN : Turkish Turkish
yer
YAN : Turkish Turkish
üst
YAN : Turkish Turkish
irlikte, beraberinde olma
YAN : Turkish Turkish
edenin bir bölümü
YAN : Turkish Turkish
üstte, altta, arkada ya da önde olmayan
YAN : Turkish Turkish
savaş düzenindeki ordunun iki kanadından her biri
YAN : Turkish Turkish
ıstekleri karşıt olan iki kişiden ya da topluluktan her biri
YAN : Turkish Turkish
ıkinci derecede olan
YAN : Turkish Turkish
ir yana yönelerek
YAN : Turkish Turkish
ir denklemde eşit (=) imiyle ayrılmış olan iki anlatımdan her biri
YAN BAKMAK : Turkish Turkish
eğenmeyerek ya da düşmanca bakmak
YAN BAKMAK : Turkish Turkish
kötü niyet beslemek
YAN BASMAK : Turkish Turkish
(bir işte) aldanmak
YAN BASMAK : Turkish Turkish
dürüst davranmamak, kaypaklık etmek
YAN ÇİZMEK : Turkish Turkish
(bir işten) kaçmak
YAN ETKİ : Turkish Turkish
(ilaç için) olumlu etkinin yanında ortaya çıkabilen olumsuz sonuç
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani