Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YAN GELİP OTURMAK (YA DA YATMAK) : Turkish Turkish

hiçbir işle ilgilenmeyerek keyfince yaşamak

YAN GELMEK : Turkish Turkish

(bir işe karışmayarak) rahatına bakmak, keyfince yaşamak

YAN GÖZLE (YA DA YAN GÖZLE BAKMAK) : Turkish Turkish

elli etmeden, göz ucuyla

YAN ÖDEME : Turkish Turkish

ir görevliye aldığı aylık ya da ücretten başka, türlü nedenlerle ödenen para

YAN SANAYİ : Turkish Turkish

ana sanayiye yardımcı sanayi kolu

YAN TUTMAK : Turkish Turkish

yanlardan yalnızca birini desteklemek, yansız davranmamak

YAN ÜRÜN : Turkish Turkish

ir ana ürün elde edilirken ortaya çıkan başka ürün

YAN YAN : Turkish Turkish

yana dönmüş olarak; göz ucuyla

YAN YAN BAKMAK : Turkish Turkish

göz ucuyla bakmak

YAN YAN BAKMAK : Turkish Turkish

öfkeyle bakmak

YAN YANA : Turkish Turkish

iri ötekinin sağında ya da solunda olarak, birbirinin yanında, birlikte

YAN YARGICI : Turkish Turkish

karşılaşmalarda sayıları, uyarmaları saptayan ve sonuç ile birlikte oy kâğıdını yazıp imza eden yetkili, yan hakem

YAN YATMAK : Turkish Turkish

yana doğru çok eğilmek

YANAK : Turkish Turkish

yüzün, göz, kulak ve burun arasındaki bölümü

YANAK YANAKA : Turkish Turkish

yanakları birbirine değerek

YANAKINDAN KAN DAMLAMAK : Turkish Turkish

çok sağlıklı olduğu benzinden anlaşılmak

YANAL : Turkish Turkish

yanda olan, yana düşen

YANAL : Turkish Turkish

alaca, iki renkli

YANAL YÜZEY : Turkish Turkish

ir cisimde tabanların yüzeyleri dışında, yan kenarların yüzeyi

YANAR, YANARCA : Turkish Turkish

kibrit

YANARDAĞ : Turkish Turkish

magma maddelerinin yer içinden yüzeye çıktığı ya da geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ, °volkan

YANARDAĞ AĞZI : Turkish Turkish

yanardağın tepesinde, yamacında ya da eteğinde arka arkaya patlamalar ve püskürmelerle oluşmuş huni biçiminde, çapı 1600 m.'den az, derinliği birkaç yüz metreyi bulan delik, °krater

YANARDÖNER : Turkish Turkish

kıpırdadıkça türlü renklerde parlayan (kumaş, deri, vb.), °şanjan

YANARDÖNERLİK : Turkish Turkish

türlü renklerde parlama durumu

YANAŞIK : Turkish Turkish

yanaşmış bir durumda olan