Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YANILMA : Turkish Turkish

yanılmak eylemi

YANILMAK : Turkish Turkish

tanımayarak, niteliğini iyi anlamayarak aldanmak

YANILMAK : Turkish Turkish

sonucunu düşünmeden ya da bilmeden uygunsuz bir davranışta bulunmak

YANILMAZLIK : Turkish Turkish

hata yapmama durumu

YANILSAMA : Turkish Turkish

yanlış algılama ya da duyu yanılması

YANILSAMA : Turkish Turkish

var olan nesne ya da canlıyı yanlış, ayrımlı ya da değişik olarak algılama, °galatıhis, °illüzyon

YANILTI : Turkish Turkish

sonucu bakımından çok önemli olmayan yanlışlık, °sehiv

YANILTICI : Turkish Turkish

yanıltma özelliği, niteliği olan, aldatıcı

YANILTMA : Turkish Turkish

yanıltmak eylemi

YANILTMAÇ : Turkish Turkish

karşıdakini yanıltıp başka şey söylemesine yol açacak biçimde düzenlenmiş söz

YANILTMACA : Turkish Turkish

yanıltmak için, yanıltacak yolda söz söyleme, °mugalata

YANILTMACA : Turkish Turkish

aşkasını yanıltmak için doğru olmadığı bilinerek yapılan uslamlama ve çıkarsama, °mugalata

YANILTMACI : Turkish Turkish

yanlış yargılamada bulunan (kimse)

YANILTMAK : Turkish Turkish

yanılmasına yol açmak

YANINA (KÂR) KALMAK : Turkish Turkish

cezasız kalmak

YANINA ALMAK : Turkish Turkish

yanında çalıştırmak

YANINA ALMAK : Turkish Turkish

geçimini sağlamak için yanında bulundurmak

YANINA BIRAKMAMAK (YA DA KOMAMAK) : Turkish Turkish

cezasız bırakmamak, öç almak

YANINA SALAVATLA VARILIR : Turkish Turkish

çok kibirli, kendini beğenmiş

YANINA SALAVATLA VARILIR : Turkish Turkish

çok öfkeli, sert makam sahiplerini nitelerken kullanılır

YANINA SALAVATLA VARILMAZ : Turkish Turkish

çok pahalı

YANINDA : Turkish Turkish

(bir şeye, bir kimseye) göre, nisbetle

YANINDA : Turkish Turkish

eraberinde olma

YANINDA : Turkish Turkish

(bir düşünceye) katılma, destekleme

YANIŞ : Turkish Turkish

yanmak eylemi ya da biçimi