Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YANKILANIM : Turkish Turkish

akustik

YANKILANIŞ : Turkish Turkish

yankılanmak eylemi ya da biçimi

YANKILI : Turkish Turkish

yankısı olan

YANKIÖLÇÜM : Turkish Turkish

akustik dalgaların yansımasından yararlanarak derinliği ölçme, °ekosondaj

YANKISIZ : Turkish Turkish

yankısı olmayan

YANLAMA : Turkish Turkish

yan olarak

YANLAMAK : Turkish Turkish

yana yatmak, yana dönmek

YANLAMAK : Turkish Turkish

keyfince yaşamak

YANLAMASINA : Turkish Turkish

yan olarak

YANLI : Turkish Turkish

irinden yana olan ya da bir düşünceye, bir isteğe katılan, onu destekleyen, yandaş, taraflı, °taraftar: batı yanlısı

YANLIK : Turkish Turkish

deri ya da tahtadan yapılmış yayık

YANLILIK : Turkish Turkish

yanlı olma durumu

YANLIŞ : Turkish Turkish

yanılma işi ya da sonucu, yanılgı, °hata

YANLIŞ : Turkish Turkish

ir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, °hata

YANLIŞ : Turkish Turkish

ir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı

YANLIŞ : Turkish Turkish

yanlış bir biçimde, yanlış olarak, hatalı olarak

YANLIŞ : Turkish Turkish

içimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan

YANLIŞ ATA OYNAMAK : Turkish Turkish

yanlışlığı ortada olan bir düşünceyi destekleyip sonunda kaybetmek

YANLIŞ ÇIKMAK : Turkish Turkish

yanlış olduğu anlaşılmak

YANLIŞ HESAP BAĞDAT'TAN DÖNER : Turkish Turkish

ortaya çıkan bir yanlışlık çok geç de olsa düzeltilmelidir

YANLIŞ KAPI ÇALMAK : Turkish Turkish

isteğinin yapılmayacağı, yersiz sayılacağı bir yere başvurmak

YANLIŞINI ÇIKARMAK : Turkish Turkish

yanlışını bulup göstermek

YANLIŞLIK : Turkish Turkish

yanlış davranış, yanlış iş, yanlış sanı, °hata

YANLIŞLIK OLMAK : Turkish Turkish

yanlış bir durum ortaya çıkmak

YANLIŞLIK YAPMAK : Turkish Turkish

yanlış bir duruma neden olmak ya da yol açmak