Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YANSIZLIK : Turkish Turkish

yansız olma durumu, tarafsızlık

YANTÜMCE : Turkish Turkish

çekimli bir eylemden sonra kullanılan, ki bağlacı, dilek kipi ya da koşul birleşik eylemiyle kurularak temel tümceye bağlanan tümce

YANYÜZERGİLLER : Turkish Turkish

dikenliyüzgeçliler alttakımına giren bir familya

YAPADURMA : Turkish Turkish

yapadurmak eylemi

YAPADURMAK : Turkish Turkish

yapmayı sürdürmek

YAPAĞI, YAPAK : Turkish Turkish

ılkbaharda kırkılan koyun tüyü

YAPALAK : Turkish Turkish

ir tür baykuş

YAPAY : Turkish Turkish

doğadaki örneklerine benzetilerek insan eliyle yapılmış, yapma, °suni

YAPAY : Turkish Turkish

yapmacık

YAPAYALNIZ : Turkish Turkish

yanında kimse ya da hiçbir şey bulunmayan (bulunmayarak)

YAPAYLAŞMA : Turkish Turkish

yapaylaşmak eylemi

YAPAYLAŞMAK : Turkish Turkish

yapay duruma gelmek, doğallıktan uzaklaşmak

YAPAYLAŞTIRILMA : Turkish Turkish

yapaylaştırılmak eylemi

YAPAYLAŞTIRILMAK : Turkish Turkish

yapay duruma getirilmek

YAPAYLAŞTIRMA : Turkish Turkish

yapaylaştırmak eylemi

YAPAYLAŞTIRMAK : Turkish Turkish

yapay duruma getirmek, doğallıktan uzaklaştırmak

YAPAYLIK : Turkish Turkish

yapay olma durumu, °sunilik

YAPBOZ : Turkish Turkish

kesilmiş resim parçacıklarını birbirine uygun duruma getirerek, asıl biçimi yeniden oluşturmak oyunu

YAPI : Turkish Turkish

arınmak ya da başka amaçlarla kullanılmak için yapılmış her türlü mimarlık yapıtı, °bina

YAPI : Turkish Turkish

yapılmakta olan konut, yol, köprü vb, °inşaat

YAPI : Turkish Turkish

(bir kimse, bir kuruluş vb.) yapma, oluşturma, onaya konulma, meydana getirme

YAPI : Turkish Turkish

canlı bir varlığın ruh ya da beden özelliklerinin tümü, °bünye, °strüktür

YAPI : Turkish Turkish

ütünün bir araya getirilişinde uyulan dizge, °strüktür

YAPI : Turkish Turkish

öğeleriyle somut bağımlılığı olan bütün

YAPI : Turkish Turkish

parçaları ve öğeleri arasında yasaya uygunluk, durağan bağlar ve karşılıklı ilişkiler bulunan dizge ya da bütün, °strüktür