Multilingual Turkish Dictionary Turkish Turkish

YAPMAK, -AR : Turkish Turkish

evlendirmek

YAPMAK, -AR : Turkish Turkish

(ad soylu bir sözcükle birlikte) bir durum yaratmak

YAPMAK, -AR : Turkish Turkish

edinmek, iyesi olmak

YAPMAK, -AR : Turkish Turkish

ir kimseye bir meslek kazandırmak; yetiştirmek

YAPMAK, -AR : Turkish Turkish

davranmak, hareket etmek

YAPMAK, -AR : Turkish Turkish

olmak

YAPMAK, -AR : Turkish Turkish

sağlamak

YAPMAK, -AR : Turkish Turkish

yol almak

YAPRACIK : Turkish Turkish

küçük yaprak

YAPRAK : Turkish Turkish

itkilerde solunum, karbon özümlenmesi, terleme gibi olayların oluştuğu, çoğu klorofilli, yeşil ve türlü biçimdeki bölümler

YAPRAK : Turkish Turkish

özellikle asma yaprağı

YAPRAK : Turkish Turkish

örek, baklava gibi şeylerde yufka

YAPRAK : Turkish Turkish

kitap, defter gibi şeylerde ön ve arka yüzü oluşturan kâğıtlardan her biri,°varak

YAPRAK : Turkish Turkish

kat kat ayrılabilen şeylerde kat

YAPRAK : Turkish Turkish

irkaç parça eklenerek yapılan şeylerde her parça

YAPRAK : Turkish Turkish

eni 50 cm. boyu 75 cm. olan bayrak ölçüsü

YAPRAK AŞISI : Turkish Turkish

ir parça ağaç kabuğuyla birlikte çıkarılmış bir yaprak tomurcuğunun, aşılanacak ağacın kabuğu altına sokulup tutturulmasıyla yapılan aşı

YAPRAK AYASI : Turkish Turkish

yaprağın, yassılaşmış, az ya da çok geniş yüzeyli yeşil bölümü

YAPRAK DÖKÜMÜ : Turkish Turkish

ağaçların yaprak döktükleri mevsim, sonbahar

YAPRAK MAKİNESİ : Turkish Turkish

madenleri bastırıp yaprak durumuna getiren baskı makinesi

YAPRAK OYNAMAMAK ( YA DA KIPIRDAMAMAK) : Turkish Turkish

(hava) rüzgârsız, çok durgun olmak

YAPRAK SİGARASI : Turkish Turkish

yaprak tütünün dürülerek sarılmasıyla yapılan kalın sigara, puro

YAPRAK YAPRAK : Turkish Turkish

katları olan, üst üste yığılmış olan

YAPRAKARILARI : Turkish Turkish

çeşitli türleri kurtçuk evresinde, önemli tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına zarar veren zarkanatlılar familyası

YAPRAKARISI, -NI : Turkish Turkish

yaprakarıları familyasından zarkanatlıların ortak adı