Turkish Turkish
YARADILIŞ : Turkish Turkish
ir şeyin yaratılırken kazanmış olduğu özellikler bakımından durumu, °fıtrat, °hilkat
YARADILIŞTAN : Turkish Turkish
doğuştan, °fıtraten
YARAK : Turkish Turkish
silah
YARAK : Turkish Turkish
erkeklik organı
YARALAMA : Turkish Turkish
yaralamak eylemi
YARALAMAK : Turkish Turkish
silah gibi bir araçla yara açmak
YARALAMAK : Turkish Turkish
gücendirmek, incitmek, kırmak
YARALANMA : Turkish Turkish
yaralanmak eylemi
YARALANMAK : Turkish Turkish
yaralamak eylemi yapılmak; bir yerinde yara açılmak, bir yeri yara olmak
YARALANMAK : Turkish Turkish
gücenmek, incinmek, kırılmak
YARALAYIŞ : Turkish Turkish
yaralamak eylemi ya da biçimi
YARALI : Turkish Turkish
yarası olan, yaralanmış (kimse), °mecruh
YARALI : Turkish Turkish
dertli, üzüntülü
YARALI KUŞA KURŞUN SIKILMAZ : Turkish Turkish
irinin düşkünlüğünden yararlanarak ondan öç almak doğru değildir
YARALI PARMAĞA İŞEMEMEK : Turkish Turkish
en küçük bir yardımı bile esirgemek
YARAMA : Turkish Turkish
yaramak eylemi
YARAMAK : Turkish Turkish
(bir şey) yararlı olmak, yarar sağlamak
YARAMAK : Turkish Turkish
ir iş için uygun olmak, kullanılır olmak
YARAMAMAK : Turkish Turkish
gereksiz olmak, boşuna yapılmış olmak
YARAMAZ : Turkish Turkish
uygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan
YARAMAZ : Turkish Turkish
(çocuk için) söz dinlemeyen, uslu durmayan, yasaklanan şeyleri yapmakta ayakdireyen, haşarı
YARAMAZ : Turkish Turkish
çapkın
YARAMAZ OLMAK : Turkish Turkish
yaramazlaşmak
YARAMAZCA : Turkish Turkish
yaramaz (bir biçimde)
YARAMAZLAŞMA : Turkish Turkish
yaramazlaşmak eylemi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani