Turkish Turkish
YARAMAZLAŞMAK : Turkish Turkish
(çocuk) söz dinlememek, rahat durmamak, yasak edilen şeyleri yapmakta ayak diremek
YARAMAZLIK : Turkish Turkish
yaramaz olma durumu ya da yaramazca davranış
YARAMAZLIK : Turkish Turkish
kötü, uygunsuz durum ya da haber
YARAMAZLIK : Turkish Turkish
çapkınlık
YARAMAZLIK ETMEK : Turkish Turkish
yaramazca davranmak
YÂRAN : Turkish Turkish
dostlar
YÂRAN : Turkish Turkish
ir erek çevresinde toplanmış ya da aynı ereği güttükleri için biraraya gelmiş olanların tümü
YARANIŞ : Turkish Turkish
yaranmak eylemi ya da biçimi
YARANMA : Turkish Turkish
yaranmak eylemi
YARANMAK : Turkish Turkish
ir davranışla birini memnun etmek, birinin gözüne girmek, birine hoş görünmek
YARANMAK : Turkish Turkish
ıçten olmayan davranışlarla birini memnun etmeye çalışmak
YARAR : Turkish Turkish
yarayan, elverişli, uygun
YARAR : Turkish Turkish
ir şeyden elde edilen sonuç, °fayda
YARAR : Turkish Turkish
ir işten elde edilen iyi sonuç
YARAR : Turkish Turkish
çıkar, kâr, °menfaat
YARARCI : Turkish Turkish
yararcılık felsefesinden yana olan
YARARCIL : Turkish Turkish
çıkarcı, çıkarına düşkün
YARARCIL : Turkish Turkish
yararcı
YARARCILIK : Turkish Turkish
ahlaksal eylem ve davranışlarda yararın ilke yapılması, °faydacılık
YARARLANDIRMA : Turkish Turkish
yararlandırmak eylemi
YARARLANDIRMAK : Turkish Turkish
ir şeyden yararlanmasını sağlamak
YARARLANILMA : Turkish Turkish
yararlanılmak eylemi
YARARLANILMAK : Turkish Turkish
ir şeyden yarar sağlanılmak
YARARLANIŞ : Turkish Turkish
yararlanmak eylemi ya da biçimi
YARARLANMA : Turkish Turkish
yararlanmak eylemi, °faydalanma, °istifade etme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani