Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YATAKHANE : Turkish Turkish

okul, fabrika gibi kalabalık yerlerde yatakların konulduğu yer

YATAKHANE : Turkish Turkish

yatılı okullarda yatılan yer

YATAKINI AYIRMAK : Turkish Turkish

ayrı yatakta yatmak

YATAKLI : Turkish Turkish

yatağı olan

YATAKLI : Turkish Turkish

yatağı4 derin

YATAKLI : Turkish Turkish

yataklı vagon

YATAKLI VAGON : Turkish Turkish

kompartımanları tek ya da çift yatak alacak biçimde düzenlenmiş vagon

YATAKLIK : Turkish Turkish

üzerine yatak serilen tahta ya da maden kerevet, karyola

YATAKLIK : Turkish Turkish

suçluları barındırma, gizlice yardım etme

YATAKLIK : Turkish Turkish

herhangi bir sayıda yatağı olan, yatak alabilen

YATAKLIK ETMEK : Turkish Turkish

suçluları gizlice barındırmak, yardım etmek

YATALAK : Turkish Turkish

ınme ya da sakatlık gibi bir nedenle yataktan kalkamayan (kimse)

YATAR KOLTUK : Turkish Turkish

(taşıtlarda) geriye doğru devinebilme özelliği olan koltuk

YATAY : Turkish Turkish

durgun bir su yüzeyine koşut, düşey doğrultusuna dikey olan, °ufki: sıvıların yüzü hep yatay olur. yatay çizgi

YATAY GEÇİŞ : Turkish Turkish

ayrı fakültelerin aynı bölümlerine yapılabilen geçiş

YATAY SEREN : Turkish Turkish

üzerine dört köşeli yelken açılan ve bir direğe yatay olarak takılan seren

YATAYLAŞMA : Turkish Turkish

yataylaşmak eylemi

YATAYLAŞMAK : Turkish Turkish

yatay duruma gelmek

YATAYLIK : Turkish Turkish

yatay olma durumu

YATÇILIK : Turkish Turkish

eğlence amacıyla her tür deniz teknesiyle yapılan spor

YATI : Turkish Turkish

geceyi geçirmek için bir yere gitme

YATIK : Turkish Turkish

dik olmayan, eğik, yatırılmış bir durumda olan

YATIK : Turkish Turkish

zamanla dayanıklılığını yitirmiş

YATIK : Turkish Turkish

çevrilmiş. devrik

YATIK : Turkish Turkish

yayvan su kabı