Turkish Turkish
YATIRMAK : Turkish Turkish
eğmek, yatık duruma getirmek
YATIRMAK : Turkish Turkish
uzatmak
YATIRMAK : Turkish Turkish
konuk etmek
YATIRMAK : Turkish Turkish
parayı, işletmek amacıyla bir yere vermek
YATIRMAK : Turkish Turkish
parayı bir kuruluşa vermek, teslim etmek
YATIRMAK : Turkish Turkish
ir besini korumak ya da tatlandırmak amacıyla tuz, soğan, şarap vb.'de bir süre bekletmek
YATIRMAK : Turkish Turkish
düzeltmek. bastırmak yassıltmak
YATIRMAK : Turkish Turkish
yere düşürmek, sırtını yere getirmek
YATIRMAN : Turkish Turkish
ankaya ürem için para yatıran kimse, °mudi
YATIŞ : Turkish Turkish
yatmak eylemi ya da biçimi
YATISIZ : Turkish Turkish
geceleri kalınıp yatılmayan
YATISIZ : Turkish Turkish
geceleri kalıp yatmayan, gündüzlü, °nehari
YATIŞMA : Turkish Turkish
yatışmak eylemi
YATIŞMAK : Turkish Turkish
hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek
YATIŞMAK : Turkish Turkish
(coşku, sinir, korku için) etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek
YATIŞMAK : Turkish Turkish
(ayaklanma, kargaşa için) sakinleşmek, durulmak
YATIŞTIRICI : Turkish Turkish
yatıştırma özelliği olan, yatıştıran, sakinleştiren
YATIŞTIRICI : Turkish Turkish
ve s. ağrıyı, sızıyı gideren (ilaç), °müsekkin
YATIŞTIRILMA : Turkish Turkish
yatıştırılmak eylemi
YATIŞTIRILMAK : Turkish Turkish
yatıştırmak eylemi yapılmak
YATIŞTIRMA : Turkish Turkish
yatıştırmak eylemi
YATIŞTIRMAK : Turkish Turkish
ir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak
YATIŞTIRMAK : Turkish Turkish
ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak sakinleştirmek
YATIŞTIRMAK : Turkish Turkish
yumuşatmak razı etmek
YATKIN : Turkish Turkish
(bir işte) yetenekli, becerikli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani