Multilingual Turkish Dictionary

Turkish Turkish

Turkish Turkish
YAYLA : Turkish Turkish

akarsularla derin bir biçimde yarılmış, parçalanmış, üzerinde düzlüklerin belirgin olarak bulunduğu, deniz yüzeyinden yüksek yeryüzü parçası, °plato

YAYLA : Turkish Turkish

dağlık, yüksek bölgelerde; kışın, yaşam koşulları güç olduğu için boş bırakılan, yazınsa havası iyi ve serin olan, hayvan otlatma ya da dinlenme yeri

YAYLACI : Turkish Turkish

yaylaya çıkan kimse

YAYLAÇİÇEĞİ, -Nİ : Turkish Turkish

aklagillerden, çiçekleri sarı renkte, güzel kokulu bir bitki (chenopodim ambrosioides)

YAYLACILIK : Turkish Turkish

yaylaya çıkma durumu

YAYLACILIK : Turkish Turkish

koyun ve sığır sürülerinin yazın yaylaya çıkarılması

YAYLAK : Turkish Turkish

hayvanların yayılıp otlamasına uygun yer, otlak

YAYLAKIYE : Turkish Turkish

sürü sahiplerinin yaylak sahiplerine verdikleri kira

YAYLAMA : Turkish Turkish

yaylamak eylemi

YAYLAMAK : Turkish Turkish

yazın yaylada oturmak, yaylaya çıkmak

YAYLANDIRMA : Turkish Turkish

yaylandırmak eylemi

YAYLANDIRMAK : Turkish Turkish

yaylar aracılığıyla devindirmek

YAYLANDIRMAK : Turkish Turkish

altında yay varmış gibi esnetmek

YAYLANIŞ : Turkish Turkish

yaylanmak eylemi ya da biçimi

YAYLANMA : Turkish Turkish

yaylanmak eylemi

YAYLANMAK : Turkish Turkish

yaylar üzerinde devinmek

YAYLANMAK : Turkish Turkish

acakları dizden esneterek yay üzerindeymiş gibi sallanmak

YAYLANMAK : Turkish Turkish

çekilip gitmek

YAYLATMA : Turkish Turkish

yaylatmak eylemi

YAYLATMAK : Turkish Turkish

yaylaya çıkarmak, yaylaya çıkmasını sağlamak

YAYLI : Turkish Turkish

yaylı olan

YAYLI : Turkish Turkish

ok ve yayla silahlanmış

YAYLI : Turkish Turkish

üstü ve yanları kapalı, dört tekerlekli, altında yayları olan, atla çekilen bir tür binek arabası

YAYLI ÇALGILAR ( YA DA SAZLAR) : Turkish Turkish

keman, kemençe, viyolonsel gibi yayla çalınan çalgılar

YAYLIM : Turkish Turkish

yayılmak, dağılmak eylemi